Cemaat ve kerametleri kendilerinden mülhem Liberaller, ortaklaşa olarak Cumhuriyeti yıkım projesinin uygulama sürecinde , Yargı erkinin fonksiyon bakımından siyaseti engellediği ve devamında siyasetin üstünde bir güç olarak Demokrasiyi enfekte ettiği iddiası ile ortalığı velveye veriyorlardı..
İleri Demokrasi,!! projesi kapsamında, demokrasi aşığı , "yetmez ama evet"çi cephesinin gözyaşları eşliğindeki desteği ile Hakim ve Savcılar Yüksek Kurulunun yapısı değiştirildi, ve kaderin cilvesi, sayısal olarak tamamen siyasete bağımlı hale getirildi..
Juristokrasi ortadan kaldırılmış, Demokrasinin önü açılmış ve 15 Temmuz Cemaat kalkışması sonucu da rejim iktidarın zatına uygun haline getirilmişti..
Yargı, rejimin zat-i devletlerinin desturunu almadan adli yıla başlayamayacak kadar siyasete saygılı bir durumdaydı....
Yargı mensupları belli zamanlarda cüppeleri ile Küllliye gidip, rejimin başını ayakta karşılayıp, yargısal konulardaki tavsiyelerini de alıyorlardı..
Yüksek Yargı Başkanı bir hanımın , cüppesinin önünü ilikler gibi kapatmaya çalışması ilginç bir dönem görüntüsü olarak hafızalarda yerini koruyor, bir yakının Külliyede görevlendirildiği bilgisi de..!!
Sonuçta, Jüristokrasi tarihin tozlu sayfalarına gömülmüştü.
Yeni Yargı, seçilmişler karşısında bırakın bağımsız bir konumu, madun (hiyerarşik olarak alt seviyede) konuşlanmış ve hassas konularda " siyaset ne der" endişesini de hissetmeye başlamıştı.
İktidar kompozisyonu sürdükçe,
Yargıç teminatı konusu da hızla siyasetin takdirine girdi, uyumlu olmayanlar için deplasman zorunluluğu ortaya çıktı....!!
Yargı kararları konusunda , Anayasanın amir hükümleri de gereksiz teferruatlar olarak göz ardı edildi.
Anayasa Mahkemesi Kararları, bırakın Devletin Başını, Yargıtay'ın bir Ceza Dairesi tarafından istiskal edildi ve hatta AYM üyeleri hakkında suç duyurusunda dahi bulunuldu..
Juristokrasinin hal edilmesi yetmemiş, hangi seviyede olursa olsun uyumsuz yargıçların her türlü teminatları rüzgara verilmişti..
Yargı ile fazla oynaşmanın ciddi mahzurları var, siyasete hassas yargı uygulamaları juristokrasiyi mumla aratır seviyede hasar verebilir.
Bugün, toplumun yargıya güveni, mahalle bakçilerine olan güvenin gerisine düşmüş durumda..
Yargı mensuplar, bazen Bakan yardımcılığı gibi siyasi bir pozisyonda görev yapabiliyorlar, bazen de süper yetkili bir yargı mensubu olarak atanabiliyorlar..
Bu kadarını, liberal tayfa dahi hayal edememiş olabilir, ama Cemaatin de bugünkü yargının durumu konusunda hakkını yememek lazım..!!


Recep Peker