İfade Özgürlüğü ve "bütün insanlığı öldürmek".... - 08/01/2015 |
|||||||||
Tweetle |
|||||||||
Paris'te ifade özgürlüğünü, inançların kutsalları da dahil olmak üzere,her konuda, radikal bir biçimde kullanan bir derginin bürosuna yapılan saldırıda aralarında önemli çizerlerin de bulunduğu 12 kişi öldürüldü. İfade özgürlüğü,AİHS'den kaynaklanan diğer hakların da kapsayıcısı/ koruyucusu bir temel hak olarak, demokratik toplumun temel taşı olarak kabul ediliyor.
Sözleşme ile ilgili karar mercileri,İfade özgürlüğünün mutlak bir hak olarak kullanımında ölçüt olarak, "hoşgörü paradoksu" teorisini değerlendirmeye alıyor.. Bu yaklaşıma göre, ifade özgürlüğü temel bir haktır,kısıtlanması sadece diğer hak ve özgürlüklerin korunması amacına matuf olmalıdır, Mutlak bir hoşgörü, hoşgörüsüzlüğü güçlendirecek fikirlere hoşgörü ile yaklaşılması halinde, hoşgörü ortamının ortadan kaldırılması ile sonuçlanabilir. İfade özgürlüğünün kullanımına müdahalenin meşru sayılabilmesi için, diğer şartların yanında,kamu düzenin sağlanması ve suç işlenmesinin önlenmesi gibi korunmaya değer diğer şartlarında bulunması gerekiyor... inançlar ile ilgili ifade özgürlüğü konusunda, Yahudi, hiristiyan ve islam dinlerinin kutsalları ile ilgili,dini öğretileri aşağılama suçlaması hakkında verdiği kararında(OPI-Avusturya, 1994.) , AİHM, dini duygulara saygı hakkının, vicdan ve din özgürlüğü hakkı'nın bir parçası olduğu,dini bakımdan yüceltilen kişilerin kışkırtıcı bir tarzda resmedilmelerinin, inananların dini duygularının rencide edilmiş olduğunu düşünmelerine neden olabileceği ve demokratik bir toplumda olması gereken hoşgörü ruhunun da kötü niyetli bir ihlali olarak görülebileceği hususlarına atıfta bulunmaktadır. Mahkeme, "insanlığa ilişkin konularda ilerlemeyi sağlayabilecek bir kamusal tartışmaya herhangi bir katkıda bulunamayacak ve başkalarına karşı gereksiz yere aşağılayıcı ifadeler'den kaçınılması yönünde bir göreve de işaret etmektedir. sonuç olarak, İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ HAKKI SİYASAL DEMOKRASİNİN VE DEMOKRATİK BİR TOPLUMUN OLMAZSA OLMAZ BİR ŞARTI olup, toplumsal barışı yakından ilgilendirmektedir. Fransa Cumhurbaşkanın, ifade özgürlüğüne vurgu yaparken, inanç kimliği üzerinden bir değerlendirme yapmamış olması doğru bir davranıştır. Orta doğuya demokrasi götürme misyonu,harabe haline getirdiği coğrafyanın yanında,dünya ölçeğinde,inanç kimlikleri üzerinden de ağır bir tahribata neden olmuştur."Bir kişiyi öldüren bütün insanlığı öldürmüş gibidir" emri'nin takipçileri'ne büyük görevler düşmektedir. Haydar Sağlam |
|||||||||
|