Mersin-Tarsus arasında üç sapığın işbirliği ile katledilen Özgecan kardeşimizin acısı Türkiye'yi sarsmaya devam ederken, bu sefer de iddiaya göre kadın vekiller, TBMM'de darp edilmiş...

İç güvenlik paketi adı verilen kanun teklifi görüşülürken, çıkan kavgada kafalar yarılmış, hakaretler havada uçuşmuş... İktidar partisine göre, HDP'li kadın vekiller kendilerine saldırmış, HDP'lilere göre ise, iktidar kendilerini darp etmiş... Sonuçta, yine kadınlar tahkir edilmiş... Kim haklı kim haksız, yine güme gidiyor...

Nedeni basit

AKP meclise gelene kadar bütün görüşmeler TBMM televizyonu tarafından yayınlanıyordu, AKP'den sonra yayınlar kısıtlandı, saat 19:00'dan sonraki oturumlar yayınlanmamaya başladı. TBMM'de yapılan işlerin belli, aleni olmasında ne mahzur var? Yasama faaliyeti yapılıyor, yangından mal kaçırılmıyor. Dün de, muhalefetin karşı çıktığı iç güvenlik paketi görüşülürken, çıkan kavgalar halktan kaçırıldı. Herkes birbirini suçluyor. TBMM'deki gergin ortam bütün toplumu etkiler.

Aynı gün, cama kartopu geldi diye bir gazeteci bıçaklanarak öldürüldü. Bu kadar şiddet ve vahşetin olağan hale gelmesi hayra alamet değil..

TBMM'de ne oluyor izlenemiyor, öte taraftan, cumartesi pazar dahil, her gün, neredeyse bütün kanallarda, Cumhurbaşkanı'nı, Başbakanı asabi haller içinde millete ayar verirken izlemek neredeyse mecburi...

Binlerce ölümün sorumlusu olup, üstelik her yeri patlayıcılarla, ağır silahlarla doldurduğu bilinen isyancılarla barış arayacaksın; dönüp, parlamentoda bir kanun teklifini muhalefetle uzlaşmaktan kaçınıp, zorla dayatmaya kalkacaksın...

Bu gidişler hayra doğru değil, bu kadar gerilimi, hem de seçim atmosferinde bu toplum nasıl taşıyacak!?

Elvan Koryürek