Cumhurbaşkanı son konuşmalarından birinde, cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra, artık, "parlamanter sistem bekleme odasına alındı "dedi..
Kendisinin, cumhurbaşkanlığına seçilmesinden sonra, parlamenter sistem'in, kadük hale geldiğini ima etti, büsbütün ortadan kalkması için de,, kendi istediği başkanlık tipine uygun yeni anayasanın yapılıp ,yürürlüğe girmesini bekliyor....
Yürürlükteki Anayasa, parlamenter sisteme göre düzenlenmiş bir devlet yapısını öngörüyor.. Parlamenter sistemde, hükümet TBMM üyeleri arasından teşkil ediliyor, dışardan görevlendirmeler de mümkün ,ama genel uygulama bu yönde..
Cumhurbaşkanı, halk tarafından seçilmiş olmasının, kendisine,mevcut anayasal düzen'in işleyişine müdahale hakkı verdiğine inanmış..
Kişiliğine bağlı bir seçilmiş olma pozisyonunu, mevcut anayasal düzenin üzerinde görüyor ve icraatlarını buna göre ayarlıyor..
Halk tarafından seçilmiş olan cumhurbaşkanının, mevcut anayasal düzenin üzerinde olacağına dair anayasal bir hüküm yok, anayasada belirlenmiş mevcut yetkilerini kullanmak yükümlülüğünde...
Seçilmiş bir cumhurbaşkanı olarak , parlamento ve içinden çıkmış hükümeti bekleme odasında mütalaa etmek , beyan ve icraatlarını buna göre düzezenlemek,, fiilen, yürürlükteki anayasayı askıya almaya teşebbüs halidir..
Cumhurbaşkanını halkın seçmesinin , politik sistem içinde taşıdığı ağırlık, ancak anayasal düzen içinde hukuki bir hüküm ifade edebilir.. Aksi bütün icraatlar anayasal olmayan, fiili bir düzenin varlığına delalet eder ve Türkiye bu yarı hukuki yarı fiili adeta melez bir anayasal düzen içindedir.

Dinç Kalyoncu