Baykal TBMM başkanlık yarışı sonrası çıktığı programda, 7 Haziran sonrası siyasetin safahatını anlattı.. Cumhurbaşkanı ile yaptığı görüşmeyi, , bu görüşme ile ilgili tepkilerin ardından, hesaplaşmak amacı ile aday olduğunu, adaylık sürecinde, MHP grup başkan vekilinin, CHP grup başkan vekili aracılığı ile, MHP grubu olarak destek verdiklerini bildirdiğini, seçilmesi ihtimalinin yüksek oluşu nedeniyle, kutlandığını anlattı. Öncelikle, TBMM Başkanlığı, birilerine kızıp "hesaplaşmak amacı" ile aday olunacak bir makam değildir. TBMM 'ne başkan adayı olmak her vekilin hakkıdır, Baykal gibi, yakın siyasi tarihimizde ağır ve tartışmalı kıdem taşıyan, bir siyasetçinin dahi hakkıdır. Başkan seçilmek , parlamento da temsil edilen partilerin ve de bağımsız vekillerin desteği ile mümkündür.. Ama , aday olmak için özel bir usule gerek yoktur. Sayın Baykal, yemin töreninden önce, Parlamenter rejim bakımından ve Anayasal konumu itibarıyla tartışmalı icraatlar içinde olan Cumhurbaşkanı ile, siyasi durum muhasebesi yaparak, adaylık sürecini tartışmaya açmış ve de Cumhurbaşkanı'nın tartışma yaratabilecek yeni bir icraatına ortak olmuştur. Kişisel siyasi geçmişi ile yarışa girmek yerine, "Cumhurbaşkanı icazeti" fotoğrafı"nın içine girerek, istemese de , TBMM'nde, 7 Haziran seçimleri ile oluşan denklemi bozmuştur.
MHP, Baykal'ın adaylığını desteklemek yerine geçersiz oylar kullanarak, Cumhurbaşkanı adayı, İKÖ eski genel sekreteri gibi seçkin ünvanlarına sahip bir üyesinin adaylığını, makul olmayan siyasi hesaplarla ,özensizce kurban etmiştir.
7 Haziran seçimlerinde, %86 üzeri, yüksek bir katılımla, siyasete düzen vermek için son derece ciddi çaba sarfeden seçmenin sorumluluğu, siyaset cephesinde karşılığını, şimdilik" bulamamıştır.

Keriman Bardakçı