Anayasa Mahkemesi,Cumhurbaşkanu Gül'e bir dönem daha aday olma imkanı tanıdı,aday olur olmaz,ama bu hakkı Anayasal olarak mevcut.Erdoğan ,Gülen'e kendi meclisinde "yurda dön" çağrısı yaptı,Gülen,anında çağrıyı kibarca reddetti,bir bakıma ,Erdoğan'a kendi gurbetçiliği meselesinde insiyatif tanımadı,"şartlar olgunlaşmadı,olgunlaşınca dönerim" dedi.Tersten okunursa,Türkiye benim için hala güvenli değil mesajı verdi,gülen Hoca ,inanılmaz bir üslup ustası,çok değişik mana taşıyan kelimeleri seçerek ,istediği mesajı kendi üslub'u üzerinden,kendi doğrularından taviz vermeden iletebiliyor ve red söyleminde bile kimseyi kırmıyor.
Zana,birkaç gün evvel,Erdoğana,Kürtçü siyasetin içinden bir "fedakar "olarak verilebilecek en büyük desteği verdi ve sorunu çözebilecek tek adres olarak onu gösterdi. Erdoğan,karşı karşıya olduğu sorunları,toplum mühendisi gibi değil kendi siyasetinin misyoneri olarak adım adım çözmeye çalışıyor. Türkiye siyasetinin en önemli dönemlerinden birine,davul boynunda ve tokmak elinde kararlılıkla yürüyor.. Daha henüz cepheleşme sürecine girilmedi,ama bu durum daha ne kadar devam edebilir belirsilik ne kadar sürebilir kestirmek kolay değilse de,zaman daralıyor. Cumhurbaşkanlığı seçimi ,Türkiye'yi bir başka sürece sokacak. Şimdilik manzara,Gül'ün manevra alanının ,Anayasa Mahkemesi kararı ile genişlediğini,Zana'nın son çıkışının,BDP'ni kulvarına dışına atabileceğini,Gülen'in ,daha bir müddet,dengelerin üzerinde taktik tavırlar ile yön tutacağını,Erdoğan'ın ise,denklemin yegane belirleyicisi olarak yürüyeceğini gösteriyor.

Nagehan Sepetçi