Hakimiyet, Millet, Devlet.. - 03/08/2016 |
|||||||||
Tweetle |
|||||||||
"Egemenlik ulusundur", "hakimiyet milletindir", "egemenlik kayıtsız şartsız milletindir" düsturları, hakimiyet ve milli irade arasındaki vazgeçilmez bağlılığı ortaya koymakta olup, "Anayasacılık" geçmişimizde, Cumhuriyetin de üzerinde yükseldiği temel değeri ifade eder.
15 Temmuz kalkışmasından sonra, özellikle öne çıkarılan bir slogan olarak, siyaset dışı müdahalelere karşı adeta bir panzehir işlevi görmekte. Millet, egemenlik hakkına sahip çıktığını, geçici olarak devrettiği meclise ve diğer iktidar erklerine rağmen, fiilen sokaklara çıkarak, ortaya koydu. 15 Temmuız kalkışmasının ortaya koyduğu bir önemli gerçek de; milletin, yasama, yürütme güçleri yanında, "hatta fonksiyon zaafiyeti hallerinde" bağımsız bir güç olarak, demokrasiyi ve devleti koruma azminde olduğudur. 15 Temmuz, aynı zamanda, devlet'in yönetim zaaf ve kargaşasına düştüğü halde, millet'in , Anayasaya göre "asil hak sahibi" olarak , hakkına sahip çıktığı bir tarihtir. 15 Temmuz kalkışması göstermiştir ki, devlet, sadece, milletin "hayrına" olarak kurumsallaşmak zorunda olup, cemaat örneğinde olduğu gibi, kerameti kendinden menkul oluşumlar ile ortaklaşılacak bir yapı değildir... 15 Temmuz'un nihai bilançosunda, Devlet yönetim zaafı nedeniyle, bütün kurumları nezdinde zarara uğramış, millet bedel ödeyerek, egemenliğine sahip çıkmıştır. Hasan Kayaalp |
|||||||||
|