Tsk ve Suriyede insancıl hukuk .. - 07/09/2016 |
|||||||||
Tweetle |
|||||||||
Tsk,'nin ,üniter yapının bekası gereği, haklı olarak Suriye topraklarında başlattığı askeri harekatın, kritik sorunlarından birisi de; insancıl hukluk bakımından yükümlülüklere riayet edilmesii gereği..
21yy'ın insanlık trajedisi olarak tarihe geçecek olan Suriye'nin parçalanması projesinde, başta yaşam hakkı olmak üzere bütün temel hakları ihlal edilen Suriye halkından geriye kalanların korunması görevi ve sorumluluğu, Suriye sınırlarına girdiğii andan itibaren Türkiye'nin de üzerinde.. Suriye ölçeğinde katliama dönüşen, çatışmalar, İnsanlığa karşı suçlar, barışa karşı suçlar ve savaş suçları olarak tarihin arşivlerinde yerini aldı, almaya devam ediyor.. Dünyanın muktedirleri, ve onlara vekalet eden terör örgütleri, kadim bir halkın hatırı sayılır kısminı yok ettiler, yerinden turdundan ettiler, yağmaladılar, gerekçeleri de sadece 21 yy'ın değil, insanlık tarihinin de en büyük yalanı, " demokrasi getirmek".. 1949 tarihli, " Harp Felaketzadelerinin himayesine Dair " Sözleşmeler, Türkiye tarafındabn da imzalanmış olduğu için, Uluslararası hukuk alanında bir sorumluluk söz konusu.... Bu sözleşmelerin ortak 3. maddesi.. savaş dışı olanların, , haysiyet ve şereflerini korunmasını ve insan onuru ile bağdaşmayan her türlü muameleyi dahi yasaklıyor.. Bu sözleşmelere Ek II no'lu protokol de, uluslararası nitelikte olmayan çatışmalarda da sivillerin korunmasını öngörüyor.. Çocuk Hakları Sözleşmesi de , askeri çatışmalarda, çocuklar için , insancıl hukukun gereği her türlü tedbirin alınmasını emrediyor... Büyük bir fütursuzlukla ortadoğuya çökenler için de , eski Yugoslavya'da ,, Ruanda' da yaşanan insancıl hukuk ihlallerini sorgulayan mahkemelerin bir benzerinin kurulması uzak ihtimal değil.... Meşru müdafa halinde bir devlet olarak , aynı zamanda çatışmaların içindeki asker kişiler bakımından da , bu sorumluluklara özen gösterilmesi gerekiyor.. ..Aksi halde, bütün faturayı Türkiye üzerine bırakabilirler... Remzi Hafızoğlu |
|||||||||
|