Sınırımızın dibinde Pkk/Ypg silahlı terör örgütü mensuplarının kontrolündeki Tel Abyad!da, Abd bayrakları çekildi, itirazlar üzerine şimdilik bir bayrak kaldı. ABD özel kuvvetleri, uzun zamandır işi aleniyete döktü, önceleri üniformalarına, terör örgütü renklerini taşıyan pır pırlar takıyorlardı artık bayrak çekiyorlar. Modern dünya, Suriye toprağında senin bayrağının ne işi var "hemşerim" diye sormuyor. Cumhurbaşkanı, BM genel Kurullarında uzun zamandır, "dünya beşten büyük" derken bu durumlara dikkat çekiyor ama göründüğü kadarı ile BM Genel Kurulu, sadece, Obama'nın perdahsız tıraşlarını "dikkatlice" dinliyor, gerçekleri ise, kös dinler gibi...

Tsk Suriye'deki horona katılmış gözüküyor, önce zırhlı birlikler girdi. Bugünlerde, piyadeler, özel kuvvetler, konuşuluyor. Bataklık, tsk'yı içine çekmeye başladı. Cerablus'a kadar sanki, "avans olarak" fazla kayıp verilmeden gelindi. Bundan sonrası netameli alanlar, El Bap/ Rakka hattında, çıyan izi çakal izine karışmış vaziyette.

Esas mesele, Pentagon'un, kürtçü terör guruplarını silahlandırmayı gündemine almış olması. Hafif silahlar v.s gibi kandırmacalar ile yolu açıp, Suriye'nin kuzeyinin düzenli bir "askeri koordinasyon" içinde tahkim edilmesi söz konusu.

Tsk, Suriye çanağında kıskaca alınır mı alınamaz mı?
Hayati soru bu... İnsani yardım konvoyları bile vuruluyor, kim kime düşman, kim kimin cebinden leblebi yiyor, belirsiz...

4 Temmuz 2003 Süleymaniyede, özel kuvvetlerin başına çuval geçirildi, ergenekon komplosu ile moral değerlerine saldırıldı, 15 Temmuz'da karargahına tecavüz edildi.. Suriyede yaşanacak olumsuzlukların telafisi zor olur.

Genelkurmay Başkanı, şehit evi ziyaretinde, "kanları yerde kalmayacak" demiş, siyasetçi üslubuna girmiş.

Siyaset hamaset kaldırır da, askerlik kaldırmaz. Zor günlerdeyiz...


Kasım Hancı