Kararnameler Rejimi - 08/02/2017 |
|||||||||
Tweetle |
|||||||||
Kararnameler ile kamunun her kesiminden ihraçlar devam ediyor..,..
Asker, öğretim üyesi, yargı mensubu , memur, tırpanın önüne kim düşmüşse, nasibini alıyor.. Başbakanlığa insan hakları konusunda danışmanlık yapmış bir Anayasa uzmanı akademisyen de son furyada ihraç edilmiş.. İhraç edilenlerin gerçek kimliği ve ihraç nedenleri müphem, olup, gidereki "keyfi uygulama " potansiyeli artmaktadır.. Olağanüstü hal rejimi , "keyfi kararname" tasarruflarının mazereti olamaz.. Darbe kalkışması sonrası, kamu düzeninin ciddi şekilde bozulması ve yaşanan şiddet olayları, olağanüstü hal ilan edilmesinin, gerekçesi ve sebep unsuru olarak gösterilmiştir.. Olağanüstü hal kararnamelerinde konu sınırlaması yoktur.. Ancak, temel hak ve özgürlük kullanılmasının durdurulması ve sınırlamaları bakımından, Anayasa m. 15 ile öngörülen rejime uyma zorunluluğu bulunmaktadır.. Uluslararası hukuktan doğan yükümlülükler ihlal edilemez, suç ve cezalar geçmişe yürütülemez , suçluluğu mahkeme kararı ile saptanıncaya kadar kimse suçlu sayılamaz.. Uygulamakla yükümlü bulunduğumuz, Avrupa İnsan hakları sözleşmesi m 15 ile de, aynı husus, düzenlenmiş bulunmaktadır.. Sonuç olarak; Olağanüstü Hal rejiminin de anayasal ve uluslararası hukuktan doğan uygulama zorunlulukları vardır ve ihmal edilemez.. Kanun hükmündeki kararnamelerin torba kanunlara çevrilmesi ve ne bulunursa içine atılması, Anayasamıza göre Cumhuriyetin temel niteliklerinden olan hukuk devleti ilkesinin ihlali olup, hukuki akibeti, "yoklukla malul "olmaktır.. Baki Balcı |
|||||||||
|