Doğum, kadar ölüm de gerçek. Evet, kadar Hayır da gerçek.
EVET mi HAYIR mı? Bu Pazar akşamı sonuç alınacak diye bekleniyor. Sonuç ne çıkar bilinmez, araştırmacılar bile zorlandılar, bir şeyler söyleyemediler. O, her zaman tv lere çıkan, ahkâm kesen araştırmacılar pek ortalarda görünmediler. Kararsızlara yıktılar bütün işi.
Bu referandum maratonu boyunca taraflar seçmenleri iknaya çalıştılar. Zannediyorum uzun süredir ilk defa iktidar sonuçtan emin değil ve Sayın Devlet Bahçeli’nin EVET’e katkısının fazla olamayacağı izlenimine sahipler gibi.
Bu durumda, halk 7 haziran 2016 tarihindeki tutumu içerisine girerse eğer, gelen MHP oyları ile giden oylar denklemi önem kazanacaktı. Bu durumda vebal altına girmek istemeyerek oy vermeyecekleri de eklersek referandum sonucunu belki tahmin edebiliriz.
Geçen akşam bir TV kanalında Sayın Cumhurbaşkanımız gençlerle buluşmuş ve onların sorularını yanıtlıyordu. Sorular tam gençlere yakışır sorulardı!.
Bazen Sayın Cumhurbaşkanı’nın araya laf sokması üzerine şaşırıyorlar ve ezberlerini unutuyorlardı. Sorular inanarak!!!!! soruluyordu ve hatta sayın Cumhurbaşkanımız sorulardaki inceliğe çok şaşırıyordu. Programın yarısını izleyebildim ve akılda şu aşağıdaki 3 nokta kaldı.

1-Sayın Cumhurbaşkanı’na sorulan sorulardan birisi kondisyonunun nasıl bu kadar iyi olabildiği mealindeydi. Sayın Cumhurbaşkanı bu soruya şu veciz cümlelerle cevap verdi. Mealen “Aşk ile çalışıyorum, aşk ile çalışan yorulmaz. Biliyorsunuz "Ferhat ile Şirin" de, Ferhat aşkı için dağı KERPİÇ’le deliyordu.” örneğini verdi. Kerpiçle dağ nasıl delinir anlamadım, kanımca sivri uçlu bir küçük kazmaya atıfta bulunmak istiyordu, dili sürçtü. Belki de Kertmek fiilinden türetme yapmaya çalışmıştır.

2-Yine bir soru karşısında, kuzey Suriye’deki operasyonları anlatıyordu ve Münbiç ve Rakka’nın sırada olduğundan bahsetti. Münbiç nüfusunun %90’ının Arap, %5’i nin Kürt ve %10’unun diğerleri olduğunu söyledi. Galiba yine dili sürçmüştü, çünkü 90+5+10= 105 ediyordu. Bilmiyorum bu referandumdan matematiksel olarak değişik bir % toplaması çıkar mı? Göreceğiz.

3-Yine bir öğrenci çanak olmayan bir aile sorusu sordu!!!!!!. Sayın Cumhurbaşkanı, değerli hanımefendinin çeşitli yerlerde konuşmalar yaparak kendisine yardımcı olduğundan bahisle kızlarının da değişik yerlerde konuşmalar yaparak kendisine yardımcı olduklarını söyledi. Sonra, oğlunun da STÖ'nde EVET konusunda destek verdiğinden bahsederek yardımları için Allah razı olsun dedi.
Ancak en büyük çocuğundan hiç bahsetmedi, sanki 2 kız 1 erkek evladı varmış, başka çocuğu yokmuş gibi davrandı. Doğrusu çok yadırgadım. Aslında Sayın Cumhurbaşkanımızın 2 erkek, 2 kız, 4 evladı var.

Ayrıca, programın içinde devamlı Sayın Kılıçdaroğlu’na yüklenilmesi ve onu alçaltıcı ve küçümseyici konuşmaların yapılmış olmasını da beğenmediğimi söyleyebilirim.
Aslında gençlerle yapılan damat televizyonunda ki bu atraksiyon bana biraz zorlama geldi ve sanki bir korkunun dışa vurum hali gibiydi.
Sonuç olarak, bu referandum da bazıları düşünmeden, bazıları korkudan, bazıları da özgür iradeleriyle düşünerek oy verecekler. Bu oylar Türkiye’nin geleceğini iyi veya kötü şekillendirecek.
Bir de Devlet beyin devletin bekası için dün akşamdan itibaren sarfettiği sözler var. Bu durumda referanduma 2 gün kala işler biraz daha karışık.


Peygamber efendimizin bir sözüyle bitirelim ve Pazar akşamını bekleyelim bari.

“Bilin ki, ümmetimin en kötüleri, kötülüklerinin korkusundan saygı gösterilen kimselerdir. Şerrinden korkularak saygı gösterilen kimse benden değildir.. Hz. Muhammed “


ADALETLİ YARGIÇ