Mahalle baskısından Cemaat darbesine..!! - 11/09/2017 |
|||||||||
Tweetle |
|||||||||
Osmanlıdan bu yana cemaatler , dayanışma temelinde bir teşkilatlanmayı değil, asli amaç olarak siyasi etkinliği gözetmişlerdir.
Cemaatler bağlamında, farklı dinsel/uhrevi yorumların mevcudiyetinin varlığı ,sadece , müntesipler bakımından değil, toplumsal din algısında da bir ayrışmanın vasatını hazırlamaktadır.. Cumhuriyet sosyolojisinin öne çıkarmaya çalıştığı laiklik anlayışı, özünde bu dinsel parçalanmanın önünü almak için tasarlanmış olup uygulamada ne kadar başarılı olduğu tartışmalı. Bu tartışma halen sürdürülmekte ve ironik olarak siyasetteki ayrışmaların temelini teşkil etmektedir.... Geçenlerde vefat eden Şerif Mardin, bir siyaset anlayışına temel alınan " mahalle baskısı " tez'i hakkında; "Özü itibarıyla,Bir teşkilatlanma şekli, sabit bir kültür olmayıp, zamanla değişen ve tarihi bir süreç içinde bir olgu olarak incelenmesi gerektiği ,değerlendirmesi yapmıştı. Osmanlı mahalle yapısı içindeki, cami, imam, imamın okuduğu kitaplar, tekke, tarikat yapılarına özel fonksiyon atfedip ,( külliyeler, esnaf daha ikincil konumdadır), bu yapıyı, Cumhuriyetin, okul, öğretmen, pozitif ilim inşaasının karşısına koymak ve bu rekabette "öğretmenin" ( cumhuriyet değerleri olarak da okunabilir) kaybettiği ileri sürmek, bugün iktidar ve destekleyenleri bakımından, , sabit ve değişmez bir veri olarak kabul ediliyor.. Bu tez ,"bugünün gerçeğine ne kadar uyuyor , sorusunun cevabı darbe teşebbüsü davalarında aranıyor, yargılama yapan bir yargıç, duruşmada sanık ifadelerini dinleyince, " suyun çok bulanık " olduğu itirafında bulundu.. Bu suyu, cumhuriyetçi öğretmenler mi bulandırdı..!! Oldukça modern görünümlü, takiye ambalajına sarılmış bir cemaatin, iktidar kavgasında aldığı yolun, devleti ve cumhuriyeti ne hale getirdiği ortada. Mahalle baskısı tezi'nin, anti tezi üzerinde, düşünmek zamanındayız.. Galip Duranoğlu |
|||||||||
|