Eğitim Hakkı... - 21/09/2017 |
|||||||||
Tweetle |
|||||||||
Sosyal Devletin temel görevlerinden biri toplumu, en kolay ve en az maliyetle ulaşılabilir eğitim hizmeti ile buluşturmaktır..
Bu hizmet, ancak, bütün vatandaşları, "eşit imkanlar" ile donatmakla yerine getirilebilir.. Mesele, her türden eğitim kurumlarını, gösterişli eğitim malzemelerini, nerdeyse konuşan ders tahtalarını, cafcaflı tedrisat programlarını dekor olarak kullanmak değil, gerçek bir eşitlik içinde, maddi, manevi hiçbir ayrımcılığa meydan vermeden, eğitim hakkının hayata geçirilmesini sağlamaktır. İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinde ilk ve temel eğitimden başlayarak düzenlenen eğitim hakkı, Yüksek Öğretimin de liyakate göre herkes için tam bir eşitlik ile açık olmasını öngörmüştür.. Eğitimde Ayrımcılığa Karşı sözleşme, UNESCO tarafından 1960 yılında kabul edilmiş olup, 1.nci maddesinde; "herhangi bir kişiyi ya da gurubu, daha düşük standartta bir eğitim ile sınırlamayı.." eğitimde muamele eşitliğini engelleyen veya ortadan kaldıran veya bunu amaçlayan" bir uygulama olarak kabul etmektedir. Eğitimin yönetimi, Yap boz tahtasına döndürülürse, sadece bugünün çocukları gençleri değil, gelecek kuşaklar da telafisi imkansız zararlara uğrar.. Sonuç olarak; ,Eğitim, günübirlik, "parlak görünen fikirler" ile yön verilecek bir alan değildir.. Mustafa Kandemir |
|||||||||
|