İstifalar ve siyaseten damgalanma - 24/10/2017 |
|||||||||
Tweetle |
|||||||||
AKP liderliği, partide başgösteren " metal yogunluğu " gerekçesiyle( ifade kendilerinin) başlattıkları yenilenme hamlesinde, kritik görevlerden "istifalar" almaya başladı.
Parti teşkilatlarının yanında , belediye başkanları da, istifa ettiriliyorlar. İktidar partisi olarak, tasarrufları kendi takdirlerinde, teşkilatlar da, biat halindeler, oy verenler bakımından da görünüşte bir itiraz gözükmüyor. Meseleyi demokratik teamüller açısından değerlendirmenin pratikte bir yararı yok, Ak partiye oy veren seçmenlerin kısm-ı azamisi, yönetim biçimi ile ilgili değil, icranın başındaki tek kişi ile bütünleşmiş durumda, şimdiye kadar, bu zihniyet ile destekledi, oy verdi.. Sandık sonuçlarına yansıyan bu durum Türkiye siyasetinin bugünkü gerçeği olup, seçim mekanizmalarının sağlıklı işlediği şartlarda meşruiyeti tartışılamaz.. İstifa ettirilen belediye başkanları bakımından, konu, partiye bağlılık bakımından değil, yönetim sorumluluğu ile ilgili olarak önem taşıyor. Yönetim sorumluluğu, hukuki ve cezai olarak, söz konusu olur. Bu sorumluluklar nedeniyle, istifa tasarrufları, bir partinin iç işleri olmaktan çıkar kamusal alana girer. Nedenleri muğlak bir istifa tasarruf, ilgili kişiyi, suç teorisi bakımından da ve de siyaseten damgalı bir hale getirir, durup dururken istifa talimatı ve gereğinin yapılması siyasetin olağan akışına aykırıdır . Partili seçmen bakımından , bu tasarrufların nedenleri önemli olmayabilir, fakat, kamusal yarar "bilmeyi/bilgilendirmeyi" gerektirir.. İstifa eden başkanlar, gündem konusu olan bazı etiketlerle damgalanma riski karşısındadırlar..Uzun yıllar yönetim kademesinde bulunmuş kişiler bakımından, böyle bir kadrajın içinde olmak, kendi maneviyatları bakımından da sakıncalıdır.. Kamu yararına aykırı veya suç düzleminde yansıması olabilecek yönetim zaafları, bir partinin içi işi sayılamaz. Ak parti liderliği ve müstafi başkanlar bu belirsizliği ortadan kaldırmak sorumluluğundadırlar. Melike Tanyeri |
|||||||||
|