Demokles'in kılıcı deyimi, ağırlıklı olarak siyasi terminolojide kullanılıyor.. güç ve iktidar meselesinin dışarıdan göründüğü gibi olmadığına ve ağır sorumlulukların baskısına işaret eder....
Türkiye, başına sarılan derin yapı belası ile güzergahından saptı..bütün kurumları tahrip edildi, darbe teşebbüsüne maruz bırakıldı,
Zorunlu bir restorasyon dönemi, "çare olarak" toplumun önüne kondu, iktidar ve muhalefet, "olağanüstü hal" rejimini uygulamaya aldı..( Hdp ittifak dışında kaldı..) ..
Anayasada düzenlenen olağan dışı uygulamalar- getiriliş amacı dışında" olağan yönetim biçimine dönüştü/dönüşüyor..
Muhalefetin, bu uygulamalara itirazı ise, "atı alan Üsküdarı geçti.", "alan aldı , defter kapandı" ortaklığı tarafından , artık ciddiye alınmıyor.. Olağan üstü hal, nedeni ile "ifade özgürlüğünün gereği, toplantı ve gösteri hakkı, neredeyse askıda, ....
Afrin harekatının başlamasından sonra, olağanüstü hal şartları, milli beka için, savaş şartlarına dönüştü..
Derin yapının hayaleti demokrasinin üstüne karabasan gibi çökmüşken, sınır ötesi askeri harekat, yeni bir düzeni gündeme getirdi..
Afrin harekatı, kesinlikle zorunludur, Abd'nin Arap coğrafyasında, ırkçı bir ordu kurmaya çalışmasının izahı yoktur ve Türkiye'yi meşru müdafaa haline sokmuştur..
İktidar, Suriye işgaline yanlış taraftan ( koalisyon güçleri ile işbirliği içinde ) müdahil olmuş ve çevresel risk alanlarının çoğalması sorumluluğu altına girmiştir..
Dolayısı ile, bu durumdan, Türkiyeyi çıkarmak sorumluluğu da , iktidarındır..
Milli beka söz konusu olduğunda, sadece iktidar ve yandaşları değil, bütün ülkenin de -beka konusunda- söz söyleme hakkı ve görevi vardır.
Beka konusu hayati bir konudur, sadece iktidarın inhisarında değildir, ülkeyi milli beka sınırlarına getiren politikaların sorumlularına, diğer tarafın da söz hakkını hatırlama zamanıdır..
İktidarın üzerinde olması gereken, demoklesin kılıcını, farklı düşünenlerin tepesinde sallandırmak, demokratik yönetim bir tarafa, öncelikle hakkaniyete aykırıdır.




.

Hasan Garipoğlu