Moda'da yanından geçen, tanımadığı genç kıza şiddet uygulayan şüpheli kişi, önce adli kontrol hükümleri uyarınca serbest bırakılmış, ailenin şikayeti sonrası, savcılık talebi üzerine , çıkarıldığı mahkemece ,kuvvetli suç şüphesi ile tutuklanmış.
Adli kontrol, denetimli serbestli , uygulamada, kanunun amacına uygun sonuçlar vermiyor.
Şüpheliler , gerçek anlamda caydırıcı bir caza ile karşılaşmadıklar/karşılaşmayacakları düşüncesi ile , suç işleme niyetinden vazgeçmiyorlar, ve sonuçta, suçta tekerrür ve telafi edilemez kriminal sonuçlar ortaya çıkıyor.
Tutuklama kararı veren Anadolu Nöbetçi Sulh Ceza Mahkemesi, literatüre geçecek ve örnek teşkil edecek bir gerekçe ihdas etmiş.
Gerekçede ; " ... sebebsiz yere mağdura, gerçekleştirmiş olduğu eylemin, kişilerin, özellikle kadınların özgürce güven içersinde dolaşma haklarına müdahale anlamına gelmesi sebebiyle toplumsal anlamda taşıdığı önlem...." e yapılan atıf, özellikle kadınlara uygulanan şiddetin yaygınlaştığı günümüzde, hayati bir önem taşıyor.
Kadın cinayetlerinin , nerdeyse vukuat-ı adiyeden sayıldığı ahvalde, tutuklama kararının, adli kontrol kararının önüne geçmesi, yaşama hakkı bakımından da isabetli bir değerlendirme ve örnek sayılmalıdır.
Ne yazık ki, küçük kız çocuklarının dahi cinsel tacize uğradığı, kadınların kolaylıkla öldürüldüğü bir, ahlaki tefessüh dönemi yaşanıyor.
Suçlular, temiz kıyafet giydirilip, iyi hal indiriminden yararlandırılıyor, her türlü psikopatik/patalojik hal, haklı /haksız tahrik nedeni sayılabiliyor..
Anadolu Nöbetçi Sulh Ceza Mahkemesi, toplumun üzerine karabasan gibi çöken, "kadına taciz ve şiddet" utancına, toplumsal gerçeklere dayanan bir hukuki argümantasyon ile müdahale etmiştir ..
Bu değerli gerekçenin, ".. kadınların özgürce güven içinde dolaşma hakları ,.." geliştirilerek, yaygınlaştırılması, acil bir ihtiyaçtır.



Nalan Açıksöz