İktidar ve gizemli destekçisi Bahçeli, hep yaptıkları gibi, "ani seçim" takiyesini ülkenin gündemine soktular, düne kadar dile getirdikleri bütün erken seçim itirazlarını yalayıp yuttular, ağızlarını silip, seçim yoluna revan oldular.
Afrin operasyonunun da, gizlice planladıkları acele seçimler için bir malzeme olduğu anlaşılıyor.. Akp Genel Başkanı da, dur durak bilmeden, aylardır yollardaydı,
Bahçelinin tweetleri ile desteklediği, iktidardaki metal yorgunluğunu da, Mehmetçiğin canını kanını ortaya koyması ile aştıklarını açıklamakta bir mahsur görmedi.
İyi Parti'nin, Siyasi Partiler Kanununa göre rüştünü sağlayacak , teşkilatlanmasını , hangi seviyede tamamladığı, YSK kararından sonra açıklık kazanacak.
Büyük Kongre konusunda tartışmalı bir pozisyonda bulunmaları, karşılarındaki ortaklığın, "takiyye" konusundaki tecrübelerini ve gözü karalıklarını yeterince ciddiye almadıklarını gösteriyor.
Siyasi kaderlerini ,YSK'nun , yorum ve takdir hakkına mahkum ve mecbur bırakmalarının faturasını, bütün Türkiye muhalefet kanadı ödemek zorunda kalabilir.
Ana Muhalefet, YSK'nu, bir çetenin yönettiğini iddia ediyor, ( diğer muhalefet de zaman zaman bu iddiaya katılıyor..) bugün meclisin aldığı erken seçim kararından sonra, tarihi seçimler,,tarihi Referandumda kanunsuzluk yaptıkları iddia edilen bir yüksek Anayasal kurulun, nihai kararları ile şekillenecek..
Hal böyle olmasına ve "yumurta" değil kapıya gelmek, meclisin içinden geçmesine rağmen, ana muhalefet , aday konusunda , henüz, istişare ve kamuoyu araştırması safhasında olduğunu açıkladı.
İktidar ortakları, muhalefeti "fenersiz yakalama" konusunda, ilk raundu kazanmış görünüyorlar....
Umulur ki, bundan sonra , tarihi sorumluluklarına uygun bir aciliyet anlayışını ve uygulamasını ortaya koyarlar..
Erdoğan atının terkisine aldığı Bahçeli ile Üsküdar'a doğru yola çıktı. Muhalefet bir an önce, tek bir atı mı yoksa , "mahşerin dört atlısını mı Cumhuriyet arabasına koşacak, acele karar vermek zorunda.

Hülya Tuğlu