MANTIK KURALI ve AYIPLI MAL - 24/04/2018 |
|||||||||
Tweetle |
|||||||||
Kapı ya açıktır ya kapalı, aralık olmaz, yani. Bu ülkede Demokrasi var mı? yok mu? YOOOOK. Peki, Hukuk var mı? Yok mu? O da YOOOK. Bu iki soruya ben mi yok diyorum? Tabii ki hayır. Sayın Cumhurbaşkanı, yani AKP genel Başkanı, bugün AKP grubunda yaptığı konuşmada, "Yeni Dönem Daha Fazla Demokrasi, Daha Güçlü Hukuk Devleti Dönemi Olacaktır" anlamında sözler söyledi.
Üstüne üstlük bu sözleri Twitterden de cesurca yayınlamış. Bitmemiş Üsküdar Belediye Başkanı Sayın değerli Avukat Hilmi Türkmen de üzerine tuz, biber ekmek misalı mesajı çevresine tekrarlamış. "Daha bağımsız yargı" ne demekse? sayın Türkmen bile avukat kimliğiyle buradaki söylem yanlışlığını çözememiş. "daha" pekiştirme yapmak için kullanılan bir sözcüktür. ve "azlık, çokluk" söz konusu olduğunda kullanılır. Sayın Cumhurbaşkanı yargının tam bağımsız olmadığını, bağımlılığını önümüzdeki dönemde biraz daha gevşeteceklerini söylüyor sanki. Kısaca bu "daha" sözcüğü yerinde kullanılmayınca anlam yanlış yerlere gider. Ama ne önemi var ki? Haklısınız, duydum sizi, bugünkü Türkiye de bir önemi ve değeri yok tabii. Biraz fazla ince düşündük galiba? 16 yıldır Demokrasi yolunda ilerledik ama, halâ Demokrasi yok. Sayın Cumhurbaşkanı sonunda, bu ülkede Demokrasi olmadığını ve bu ülkenin Hukuk devleti olmadığını itiraf etmiş gibi oluyor. Çünkü, bunlar ya vardır ya yoktur. Yani, kapı gibi, ya açıktır, ya da kapalı. Aralık diye bir şey mantıken olmaz, olamaz. Kafaya göre demokrasi, kafaya göre hukuk olunca işte böyle oluyor. Aslında ayıp oluyor. Bir de, daha fazla demokrasi, daha güçlü hukuk, daha bağımsız yargı falan denilince daha da ayıp oluyor. Dolayısıyla bizim demokrasimiz ve hukukumuz evrensel ilkelere uygun olmuyorlar. Olsalar zaten demokratik hukuk devleti oluyoruz. Fazlasına ve güçlüsüne gerek olmaz o zaman. Bizdekiler, Dünyadaki gerçek demokratik, hukuk devletlerine göre, ayıplı mal sayılıyorlar. Sayın Başbakan da, Avrupa Konseyi Parlamenterler meclisinin Türkiye de demokrasi ve hukuk eksikliğinden dem vurarak seçimler hakkında kaygı duyduklarını vurgulayan ve tarihin değiştirilmesini talep eden raporuna söylenip duruyor. Bu söylenmesi Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisine mi? Yoksa Sayın Cumhurbaşkanına mı? anlamak mümkün değil. Demokrasimiz ve hukukumuz hakkında Cumhurbaşkanı ve Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi aynı şeyleri söylüyorlar çünkü. Konuştukça batma durumu yani. Demokrasinin en yetkili ağızdan tanımını “Bu demokrasi dediğin nedir ki?” sorusunun aşağıdaki cevabında görmek mümkün. Demokrasi, araçtır, araç………… ERCAN ERDEM |
|||||||||
|