Süleyman Demirel, Kıbrıs Harekatından sonra Türkişyeye uygulanan silah ambargosunun kaldırılmaması nedeniyle, 1975 yılında Amerikan üs ve tesislerini kapattı..( 21 üs ve tesiste, 5000 asker ve sivil personel bulunuyordu..)
Demirel, dönemin Abd Dışişleri Bakanı Kissenger ile Türkiye'de , Başkan Ford ile de Brüksel'de silah ambargosunun kaldırılması konusunu görüştü..
Türkiye'ye uygulanan ambargonun Tsk'nın savaş gücünü zayıflattığını ve dolaylı olarak da Nato'nun gücünün zaafa uğradığını, anlattı..
Muhatapları, konunun ciddiyetini kavrayamadılar, kulak arkası ettiler, ve Demirel lafı uzatmadı,diplomatik geyik muhabbetlerine girmedi, 25 Temmuz 1975 tarihili Bakanlar Kurulu Kararnamesi ile ,üsler ve tesisler kapatıkldı, asker,sivil personel sınır dışı edildi.., İncirlik ise , sadece Nato amaçlı kullanımla sınırlandırıldı..
Kıbrıs çıkartmasından itibaren (1974) ambargo altında, neredeyse dünyadan dışlanmış Türkiye , Bakanlar Kurulu , dünyanın jandarmasını kapı dışarı etti..
Sonunda, 1978 tarihinde, Abd Kongresi, (öpe öpe..) ambargo kararını kaldırdı, buna rağmen, üsler ve tesisler hemen/otomatikman açılmadı, 12 Eylül'ün kudretli generalleri , 18 Kasım 1980 'de açılışa izin verdiler..
Abd, stratejik.. ortağımız..!! olarak, her türlü Türkiye karşıtı herzeyi yiyor.. Fıratın doğusunda neredeyse, 75000 kişilik Türkiyeye hasım bir muharip güç organize etti,silahlandırıyor, generalleri oralarda cirit atıyorlar, sonra arada Türkiyeye de uğruyorlar, bizim karargahla da sıcak görüntüler veriyorlar.!!
Son olarak ,bir papazı bahane edip, Cumhurbaşkanın yeni sisteme göre atadıği iki bakan hakkında ekonomik linç operasyonu başlattılar,..
Bakanlar dekoratif fonksiyonda değil, Adalet ve İçişleri ile görevli , Külliye teşkilatının omurgasını teşkil ediyorlar..
aynı gün, Abd Avrupa Kuvvetleri Komutanı Scapparrotti Türkiyeye geldi ve incirlikte incelemelerde bulundu..
Yetkililer, diplomatik temasları sürdürüyorlar , görüşmelerin olumlu geliştiğini ifade ediyorlar..
Her gün beraberler , ama telefonla konuşuyorlar ,ama yüzyüze geliyorlar, iki bakana karşı reva görülen muamele, ulusal gururu rencide edip, toplumda infial yaratmış durumdayken, Abd'li komutana , "şimdi suırası değil. gelme " diyemedikleri anlaşılıyor....
Hadi üsler ve tesisler ile ilgili bir kısıtlamadan vazgeçtik, iki satırlık ," egemen devlet" raconu kesmek bu kadar mı zor..!!..
Bütün partiler ortak deklerasyon yayınlamış, Abd'ni kınamış, iyi güzel de , -yapacak başka birşey, verilecek altı okka olmasa da 100 gramlık bir cevap- yok mu..!!
Havuz medyası rüzgara karşı üfürüyor, "avara kasnak" diplomasisi sürüyor..
Eski Türkiyede Abd'ne yeri geldiğinde gerekli cevapları verildi, ,sözlerin gereği yapıldı,, bugün, Kırkpınar deyişi ile , altan güreşme " hali var, ..
Ne yazık ki, diplomaisi , kıfayet etmiyor, icraat lazım..






Abdullah Serin