Cumhurbaşkanı kendisini Varlık Fonu yönetimine atayabilir mi..!! - 12/09/2018 |
|||||||||
Tweetle |
|||||||||
Cumhurbaşkanı ,Yeni Varlık Fonu Yönetiminde , Yönetim kurulu Başkanlığına Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile "bizzat " kendisini atamış....
Varlık Fonu, kuruluş ve faaliyet konusu bakımından, "profesyonel yönetim ilkelerine göre yönetilen", "özel hukuk hükümlerine tabi" bir Ananim Şirket statüsünde.... Her türlü para ve piyasa işlemleri , her türlü ticari faaliyet ve finansal faaliyetlerde bulunuyor/bulunacak.. Yönetim Kurulu en az beş kişiden oluşuyor, ve üyelerin , en az beş yıllık, ekonomi, finans, hukuk, maliye ve bankacılık alanlarında iş tecrübesi bulunması gerekiyor.. Diğerleri bir tarafa , Cumhurbaşkanının bu şartı taşımadığı biliniyor, ama muhtemelen "devlet tecrübesi" yeterli kabul edilmiş.... 2017 Anayasa değişiklikleri ile anayasal düzene giren Cumhurbaşkanlığı kararnameleri, Cumhurbaşkanına , yürütme organının başı olarak, sosyal, siyasi, ve idari alanda düzenleme yapma yetkisi vermektedir. Yasal bir dayanağa gerek olmaksızın, Cumhurbaşkanı, doğrudan anayasadan aldığı yetkiye dayanarak, sosyal, ekonomik haklar düzleminde ve idari alanda tasarrufta bulunabilmektedir.... Burada kritik nokta, Cumhurbaşkanlığı kararnamesi/kararları ile yapılacak düzenlemelerin konu bakımından sınırları ve anayasaya uygunluk sorunudur.. Cumhurbaşkanının , Yürütmenin başı ve tek kişilik yürütme organı pratiğinde, özel hukuk hükümlerine tabi bir şirket bazında , Cumhurbaşkanlığı kararı ile düzenleme yapma yetkisi tartışmalıdır.... Varlık Fonu, kuruluş kanununa göre ,kabaca piyasa hukukuna tabi bir şirkettir ve Cumhurbaşkanlığı Kararı ile , yönetsel/idari bir düzenlemenin muhatabı olamaz.. Cumhurbaşkanının , anayasal düzenin başı olarak kendisini , ticari bir şirketin yönetim kuruluna başkan olarak ataması, Anayasa hukuku ve normlar hiyerarşisi bakımından geçerli bir tasarruf sayılamaz... Anayasal sorumluluğu son derece sıkı şartlara bağlanmış olan Cumhurbaşkanının , Varlık Fonu adlı şirketin , piyasa faaliyetleri sonucu doğacak zararlarından sorumluluğunu hukuki bir çerçeveye oturtmak mümkün değildir.. Anayasal olarak sorumluluğu binbir şarta bağlanmış cumhurbaşkanının , Anonim şirket yönetiminden ticari olarak sorumluluğunu/sorumsuzluğunu , bu anayasanın mucitleri dahi , bir hukuki çerçeveye oturtamazlar..... Sonuç olarak, bu tasarruf , hukuk bir tarafa ,"devlet yönetimi" gerçeği ile de bağdaşamaz.. Bahar Yemişçi.. |
|||||||||
|