İlber Ortaylı bu ülkenin yaşayan en önemli tarihçileriin başında geliyor.. sentetik tarih anlayışının ötesinde, tarihi, bazıların yaptığı gibi popülerleştirip magazin üslubu ile nakletmenin dışında, bugünün dünyasının gerçekleri ile irtibatlandırma konusunda, seçkin bir örnek..
Yıllardır biriktirdiği binlerce kitabını (kütüphanesini) cumhurbaşkanlığı Külliyesine bağışlamış..
Türkiyede kütüphanecilik konusunda yeterli bir uzmanlık gelişmemiş olmasını, Külliye'ye bağış nedeni olarak göstermiş..
Anlaşıldığı kadarı ile, Kitaplarının, korunup kollanacak bir yerde muhafaza edilmesini amaçlıyor, ziyan zebil olmamasını istiyor, bir bilim insanı için çok insani, analşılabilir bir kaygı...
Hukuken ; layüsel bir hibe tasarrufundan ziyade, muhafaza ve gelecek nesillere fiziki olarak da intikalini öngören," koşullu ve yüklemeli bir bağışlama"dan bahsetmek mümkün..
Sonuçta Borçlar Kanunu tarafından hükme bağlanan hukuki bir sözleşme söz konusu, ..
Bilimsel anlamda değer taşıyan bir varlığın, şartlı veya şartsız bağışlanmasının, hukuki lazimelere uygun bir çerçeveye sahip olması gereklidir..
Külliye, -başka yer yokmuş gibi- , Atatürk'ün " Türk tarımına örnek bir çiftlik kurulması" -amacı ve şartı ile Hazineye bağışladığı- arazi üzerinde kuruldu..
Atatürk'ün vasiyeti ile "şartlı olarak" Hazineye intikal eden, bağış konusu arazinin, vasiyet tasarrufunda öngörülen amaç ve şartlara aykırı yapılan her türlü müdahale, "mülkiyet hakkı"nın açık ihlalidir.
Mimarlar Odası Ankara şubesi, vasiyeti ihlal eden, ilgili bütün yapılaşmalar hakkında, sayısız davalar açtı, ( 61'nci dava , Atatürk Evi, Marmara Köşkü, Tarım Anıtı çevresi ile ilgili SİT kararının kaldırılmasına karşı açıldı ..)
Vasiyet ihlallerini görünürde meşrulaştırmak için, bugünlerde hafriyat paylaşımı konusunda eski yeni başkanları, sosyal medyayada- birbirlerine giren Ankara Belediyesince yapılan "Nazım Plan" mahkemece, oy birliği ile iptal edilmiş olmasına rağmen,, bu ve benzeri mahkeme kararlarına da uyulmadı.. ...
Son olarak, AOÇ arazisi içinde bulunanj 37 bin metrekarelik alan , büyükelçilik binası yapılmak üzere ABD'ne satıldı..inşaat faaliyetleri hemen başladı,
"Stratejik ortak", hukuken ve yargı kararları bakımından tartışmalı alanda , evrensel bir insan hakkı olan mülkiyet hakkının ihlali hukuksuzluğuna iştirak etmiş vaziyette..
Türkiye'yi güneydoğusundan bir terör örgütü ile işbirliği halinde kuşatmaya çalışan, ' devlet yetkililerinin beyanları bu yönde " abd'ne, Atatürkün arazizisi üzerinde yer satmak, neyin alış verişidir, anlaşılması güç..
Atatürk'ün "şartlı bağış" yaptığı AOÇ arazisi üzerinde, Vasiyeti ihlal suretiyle yapılan Külliye'ye, bir ömür boyu biriktirdiği değerli kitapları , ,sağlığında," kendi ifadelerinden anlaşıldığı kadarı ile" şartlı olarak bağışlamak/emanet etmek,.. Türkiye cumhuriyetinde "şartların" ne kadar değişmekte olduğunu gösteriyor..!!!



Mualla Pekşen