Yaysat'ın kapanışı ve Basın Özgürlüğü.. - 01/11/2018 |
|||||||||
Tweetle |
|||||||||
Demirören gurubu medya aleminde cerrahi müdahaleler yapıyor..Vatan gazetesini son kez "vatan size minnettardır" kapağı ile çıkartarak dijital ortama geçti ( kim kime neden minnettar anlaşılamadı..!!)..Haber sıcaklığını korurken, dağıtım şirketi olan YAYSAT''ın da kapatılacağını ilan etti..
Yaysat sitesinde, "gün Yaysat ile başlar logosu dikkat çekiyor, 200'E yakın Başbayi ve 30.000'E yakın satış noktasına sahip oldukları ve "Türkiyenin her 30 metre karesinde Yaysat'tan biri var " bilgisi göze çarpıyor... "Bu güveni hak etmek için kapınızdayız" iddiası da misyon olarak ortaya konmuş.. Medya'nın ulusal dağıtım faaliyetleri bakımından çok önemli bir fonksiyon görüyor..1992'den bu yana dağıtım faaliyetini yürütüyor..2010 yılında Doğan Dağıtım ile birleşerek, doğan Dağıtım Satış Pazarlama matbaacılık olarak ve 2018 yılındaki satış gerçekleştikten sonra, Demirören Dağıtım Satış Pazarlama ..adı altında operasyonları sürdürüyor.. Sektör bazında %43 pay sahibi ve lider konumunda.. Ay sonunda yürürlüğe gireceği açıklanan kapatma kararından sonra, sektörede dağıtıcı olarak Turkuvaz Medya'nın sahibi olduğu Turkuvaz Dağıtım kalıyor.. Demirören Dağıtım bünyesindeki, 40 gazete , 611 Dergi , muhtemelen tekel durumunda kalacak olan Turkuvaz dağıtım portföyüne geçecek.. Basın ve medya sektöründeki havuzlaşma (tekelleşme) iddiaları artık sektör dağıtımı bakımından da gündeme gelecek.. Avrupa İnsan hakları Sözleşmesi basın özgürlüğünü, ifade özgürlüğü bakımından . m. 10 ile teminat altın almş olup, her türlü kısıtlama için- Demokratik Toplum Düzeni ölçütünü- şart koymaktadır.. Sözleşmenin uygulamasının denetimini yapan AİHM ; içtihatları ile uygulamaya ışık tutmaktadır.. Tekel konumunda kalabilecek dağıtım şirketinin iktidar cenahı ile akrabalık ilişkisi içinde bulunması, muhalif medya unsurları bakımından konuyu daha da önemli hale getirmektedir.. Sonuç olarak, Demirören gurubu , en yaygın ve en eski dağıtım şirketini kapatarak, muhalif konumda sayılan basın için , kitlelere ulaşma bakımından , önemli ve güvenli bir mecrayı,sektör dışına çıkarmış olmaktadır.. Cumhur ittifakı bakımından hayati bir rejim meselesi olarak görülen, mahalli seçimlerin yaklaşmakta oluşu , bu tasarrufu, seçme ve seçilme hakkı , muhalefet hakkı ve seçimlerin adaletli bir ortamda cereyanı bakımından daha da önemli hale getirmekte ve tek taraflı bir propaganda düzeninin oluşması tehlikesi taşımaktadır.. Mahir Hacıoğlu |
|||||||||
|