Türkçe Ezan, , Arapça "and"..!! - 05/11/2018 |
|||||||||
Tweetle |
|||||||||
Cumhurbaşkanı, Danıştay 8. Daire'nin andımız ile ilgil kararının peşini bırakmıyor.. Türkçe ezan ile mukayeseli değerlendirmeler yapıyor, aynı zihniyete vurgu yapıyor, "Türkçe ezan"' uygulayıcıları ile , andımız'ın okunmasında mahzur görmeyenleri aynı kefeye koyuyor..
Ezan'ın bir dönem (1932-1950) Türkçe okunmuş olması, yakın sayılabilecek siyasi tarihimizde, muhafazakar cenahın , başat propaganda araçlarından biri oldu, diğeri de camilerin ahır yapılması".. Siyasi hayatta, bu argümanların, hala belirgin bir işlevi var.... Tek parti döneminin devlet partisi olan Chp, çok partili hayatta , Cumhuriyetin kurucu partisi olarak da aynı ithamlarla baş etmeye çalışıyor.. Cumhurbaşkanı sıradan bir siyasi malzeme olmanın ötesinde, her iki konuyu ve son olarak da "andımız" okunması meselesini, "islami akideler" bakımından itiraz konusu yapıyor.. Hiçbir siyasi, geçmişte ve bugün itibariyle, , Cumhurbaşkanı kadar "islami kabullerini" siyasi platformda öne çıkarmadı , sonrasında da olma ihtimali zayıf.. Kavim, ırkçılık ve Ümmet bağlamının dışında, , tek boyutlu görünebilecek her türlü sembol'ün kamu düzeninden soyutlanması çabası var.. Cumhurbaşkanı, Türk olmak ile Türkçülük yapmanın arasındaki ayırımın önemli olduğunu ve aksi durumda, Ümmet kavramı ile çelişen bir durumun ortaya çıkacağına vurgu yapıyor.. Cumhuriyet anlayışında, Türk ve ırkçılık kavranmları arasında olası geçişkenliğe baraj teşkil edebilecek tedbir, 1924 Anayasasının 88 m.'nde tereddüte mahal vermeyecek bir ifade ile net olarak tanımlandı.. Anılan madde ile; din ve ırk ayırımı yapılmaksızın vatandaşlık bakımından herkes Türk olarak kabul edildi.. Din ve ırk ayırımı içermeyen bir vatandaşlık tanımının , ümmet anlayışı ile çelişmeyeceği de düşünülmüş oalabilir.. 1932 yılında, Ezan'ın Türkçe okunmasının bir ölçüde kaynağı olabilecek düşünce, Ziya Gökalp'in "Vatan " şiirinde ,; ".. köylü anlar manasını namazdaki duanın, bir ülke ki mektebinde Türkçe Kur'an okunur, küçük büyük herkes bilir buyruğunu Hüda'nın..." dizeleri ile dillendirilmiş... Türkçe sözleri bakımından, aynı huşu'yu yaratıp yaratmadığı meselesi , kişiden kişiye değişir, ama, ziya Göklap'İn şiirindeki, özellikle , "küçük büyük herkes bilir buyruğunu Hüda'nın " tercümesine kim, neden itiraz edebilir.. 18 Yıllık bir uygulamanın ardından, Demokrat Parti iktidarında , ezan aslına rücu etti ve arapça , okunmaya devam ediyor.... İlahi mesajlar, -arapça terennüm ile-, yeterince alınabiliyor mu ve "tercüme sözler" müminleri aynı vecd içinde buluşturuyor mu, sorunları , ilahiyatçıları ilgilendirir, .. Andımız ile de , sadece türkçülük üzerinden bir toplum tasavvurunda bulunulduğu iddiası meri anayasadaki vatandaşlık tanımı bakımından da yeterli bir argüman olmayıp, .. -Türk ve Türkçülük de- "And"'ın içerdiği değerler bakıımından bir engel sayılamaz.. Sorun, bir metnin , muhtevası dışında, gayr-ı iradi olarak okutulmasına itiraz ise, mesele bir başka boyuta geçer.. "Otoriter yönlendirme içeren bir tören" iddiası olarak, andımızın okunması, "tektipleştirme" tartışılmasını gündeme getirir ve o zaman ,.. uniform yurttaş imalini "ırk" üzerinden yapmakla, bir "mezhep" üzerinden yapmak arasındaki farkın ortaya konulması, zorunlu hale gelir... Bahattin Yazman |
|||||||||
|