MEB ve Temyiz faciası.. - 14/11/2018 |
|||||||||
Tweetle |
|||||||||
Danıştay 8. Daire'nin , andımız' ile ilgili kararını temyiz eden MEB, gaf-ı kebir kıvamında bir pot kırdı..
Anlaşıldığı kadarı ile , Hukuk İşleri genel Müdürlüğü, kararı temyiz ederken, tarihsel ve sosyolojik argümanlara yaslanmak istemiş ve, Türkleri , millet olma sürecini geç tamamlayan topluluklar arasında saymış.. Andımız bakımından ,Türklük üzerinden yapılan tartışmaların harareti , MEB hukukçularını , tarihi tahrif eden ,gerçek dışı bir savunmaya zorladığı anlaşılıyor.. Temyiz incelemesinden, "..zaten millet şuuru geç teşekkül etmiştir bu nedenle de , "anılan hassasiyetler" abartılıdır.". gibi bir anlam da çıkabilir ama esas sorun, temyiz nedenlerinin ,ağırlıklı olarak subjektif bir değerlendirme içeriyor olmasıdır,. Millet olma sürecinin de konuyla ilgisi yoktur, Abd vatandaşları,tarihsel zaman bakımından "devşirme ve yeni yetme bir millet" olmaslarına rağmen, istiklal marşı söylenirken, ellerini kalplerinin üzerine koyuyorlar.. Millet şuuru bakımından , bu gibi hassasiyetleri yok saymak abes bir tavırdır.. ., Akp zihniyeti , millet ve ümmet arasına bir çizgi çekememenin sıkıntısını yaşıyor.. Ümmet öncelikli tasavvurlar, millet'e dair hassasiyetleri kavramakta zorlanıyorlar.. Parti sosyolojisinde , ümmet mefhumuna iman etme, millet olma şuuruna inanmaktan önce geliyor.... Sonuçta, MEB, temyiz dilekçesinin muhtevasını değiştirmek zorunda kaldı,..kabak da, hukukçuların başına patladı..Toplumu Trakya karpuzu misali ikiye bölen, andımız tartışmasında, bakanlık görüşü siyasi ağırlık taşır, bakanlık politikalarını yönetenler , bu kadar hayati bir meseleyi süzgeçten geçirmek zorundadırlar," ben okumadım, arkadaşlar yazmış" savunması geçerli değildir.. Sorumluluğu hukukçulara yıkıp, siyasi sorumluluk sahiplerini alargaya almanın izahı mümkün değildir.. Metin Kalaycı |
|||||||||
|