\"Sokaklar yürümekle aşınmaz"..!! - 25/12/2018 |
|||||||||
Tweetle |
|||||||||
Demirel muhalif hareketlerin sokağa çıkmaları ile ilgili olarak , "sokaklar yürümekle aşınmaz" sözünü söylemiş ve bu cümle demokratik hoşgörü geleneğimizde müstesna bir yer edinmiştir..
Bugün, bırakın sokağa çıkmayı, niyet beyanı bile her türlü karalamaya muhatap olabiliyor.. Cumhurbaşkanının her vesile ile tekrarladığı, , "nereden nereye" denecek bir durumdayız....... Her türlü farklı düşünce karşısında , durumdan vazife çıkaran bir jurnal müessesesi derhal devreye giriyor ve akabinde de adli merciler harekete geçiyor.. Yetmişli yaşlarını çoktan devirmiş iki sanatçı, bir tv programında muhtemelen siyasi gündem ile ilgili kendi kanaatlerini beyan etmişler ve olageldiği gibi iktidar medyasında anında çarmıha gerilmişler, ... Bu jurnalci takımı , cemaate yalakalık yaptıkları dönemde de, cemaat ile ortak heyülalar üreterek , cumhurbaşkanını komplo Ergenekon davalarında yanlış yönlendirip, "savcılık "makamında konumlanmasına neden olmuşlardı.. ( "Ergenekon" cemaat iblislerinin komplosu çıkınca, Cumhurbaşkanı da haksız bir davanın savcısı gibi haketmediği bir duruma düştü..) Sonuçta; bu iki sanatçı haklarında Cumhurbaşkanına Hakaret ve Halkı TC Hükümetine Karşı Silahlı İsyana Tahrik suçlaması ile soruşturma açıldı , adli kontrol kararı alındı, Haftada bir gün karakola imza verme ve yurt dışı çıkış yasağı tedbirleri uygulanacak.. Günümüz Türkiye siyaset sosyolojisinde, hakiki bir iktidar figürü olarak sadece Cumhurbaşkanı var, geri kalanı, denklemde "teferruat"kabilinden yer alıyor.. herhangi bir ağırlıkları ve kamuoyunda karşılıkları yok, kendileri çalıp kendileri oynuyorlar, Cumhurbaşkanı karizması üzerinden kurban keserek eyleşiyorlar, bu konforlarını kaybetmek istemedikleri için de her türlü çarpıtmayı ve ötekileştirmeyi yaparak toplumu geriyorlar.. Akp seçimlerde oy kaybedebilir fakat Cumhurbaşkanı seçim kaybetmez.... bunlara rağmen kaybetmez,( nasıl ki, cemaat denilen yapı hakkında düştüğü hataya rağmen kredisini muhafaza ettiyse....) Sonuç olarak, bu jurnalciler Türkiye için ne kadar gerekli ise cumhurbaşkanı bakımından da o kadar luzumludurlar..!! Sayın savcılar halkımıza da haksızlık etmişler,- yaşları kemalin de ötesine geçmiş iki sanatçı bir tv programında iki laf etti diye - galeyena gelip TC. hükükümetine karşı silahlı isyana kalkışmayacak kadar olgun bir halktır.. Bu halkı cemaat şeytanları ve onların eski yancıları ile karıştırmamak lazımdır.. Banu Almaz |
|||||||||
|