Ceza Kanunu ve Anayasal düzen.. - 04/01/2019 |
|||||||||
Tweetle |
|||||||||
Anayasal Düzene Karşı suçlar arasında bulunan "Anayasayı İhlal" suçuna ilişkili eylemler günümüzde giderek daha çok tartışma konusu olmakta.
Son örnek, TBMM Başkanının Anayasa ve İçtüzüğün açık hükümlerin rağmen, istifa etmeden, seçim yarışına girmesi olarak ,gündemi işgal etmektedir.. Anayasa m. 94 , Başkan ve vekillerine , siyasi parti faaliyetlerini yasaklamış olmasına rağmen, bu hüküm, TBMM Başkanının seçim takvimi başlamasına rağmen istifa etmemesi ile, kadük hale gelmiş bulunuyor.. Yürürlükteki Ceza Kanunu; ( cezasızlık kanunu olarak okumakta fayda var, dünyada suç teşkil eden ,özellikle cana kast eylemlerine bu kadar hoşgörü ile bakan bir başka ceza kanunu zor bulunur, en son , aynı apartmanda , komşusunun kapısına satır ile dayanan bir kadın, şikayete ve fiilin görüntülerine rağmen serbest bırakıldı,... komşusunu kestikten sonra da muhtemelen adli kontrol uygulanır..!!) , anayasal düzene karşı suçlarda cebir ve şiddet unsuru arıyor.. Ceza Kanunu müellifleri anayasayı İhlal fiilinin suç oluşturabilmesi için , mutlaka cebir ve şiddet içermesini öngörmüş.. Mefhum-u muhalifinden , "karşı anlamından" bir değerlendirme yapılınca; cebir ve şiddet uygulamamak şartı ile , "Anayasayı İhlal"'in müeyyidesi yoktur ve hatta meşrudur.. sonucu çıkarılabilir.. .. Bu düzenlemede,; suç konusu "fiilin" ( anayasal düzenin fiilen uygulanmasını önleme) teşebbüs aşaması da , cebri ve şiddet yoluyla olmak kaydıyla ,cezai müeyyideye tabi tutulmaktadır.. Yürürlükteki kanun , Anayasanın öngördüğü düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüsü de ceza hükmü altına almakta olup,, tebdil ve ılga dışında sadece "anayasal düzenin fiilen uygulanması"nı engellemeye teşebbüsü de aynı maddede düzenlemektedir. Anayasanın herhangi bir maddesini uygulamak yükümlülüğünde olanlar, bu hükmün gereğini yerine getirmeme halinde, "cebir ve şiddet kullanmadıkları sürece," Ceza Kanunun öngördüğü suç oluşmayacaktır... Binali Yıldırım,adaylık sürecinde,"istifa etmemek suretiyle" cebir ve şiddet kullanmadan, Anayasanın 94. maddesinin uygulanmasını fiilen engellemektedir.. Özet olarak, cebir şiddet kullanılmadığı sürece, herhangi bir surette anayasal düzeni ihlal etmek, bu ceza kanunu ruhuna (ratio legis) göre .. suç teşkil etmemektedir.. Eski kanundaki "tağyir" unsuru, Türk Dil Kılavuzunda, "değiştirme, başkalaştırma" olarak tanımlanmaktadır.. Bugün karşı karşıya olunan durum; , 94. maddenin gereklerine riayet edilmemesi, anayasa hükmünün tatbikinin, (siyasi yorum yoluyla başkalaştırılması suretiyle..) engellenmesidir.. Ceza hukukunun görevi, özetle; "hukuki değerleri" korumak olup son çare olan "ultima ratio" bir başvuru yoludur.. Yürürlükteki Ceza Kanunu , Anayasal düzenin hukuki değerlerini korumada bu fonksiyondan peşinen sarfınazar etmiş bir düzenleme halindedir.. Leyla Sözcü |
|||||||||
|