Dünya " Emekçi Kadınlar " gününde, ezan okunurken saygısızlık yapıldığı iddiasıyla, protesto yürüyüşü yapılmış, "ezana uzanan eller kırılsın" sloganları atılmış..
Senelerdir, benzeri günlerde toplantı ve gösteri yürüyüşleri yapılır, bugüne kadar, "Ezan" ile ilgili, kayıtlara geçmiş bir terbiyesizlik yok..
Seçim günü yaklaştıkça toplumsal fay hatlarında zorlama bir stres yüklemesi çabaları var..
Bir gerçeğin altını çizmek gerek, Türkiye coğrafyasında "Ezan" "Bayrak" ile beraber ortak kutsalı temsil eder, kimsenin de inhisarında değildir..
Ezan, namaza davet ve sünnettir, ama sıradan bir davet de sayılamaz, uhrevi bir manaya tekabül eder, her vakit ezanının kendine has usullerde seslendirilmesi de, dillendirilmeyen zorunluluktur,..
Ne yazık ki ve her nedense bu lazimeye riayet edilmez..
Sabah Ezanı, saba makamında icra edilmek lazım gelir, keza yatsı Ezanının da , uşşak ve beyati makamlarında okunması gereklidir.. ( makamlar ve vakitler arasındaki geçişler de söz konusudur, misal olarak, bu bapta emek sarfedenlere göre, yatsı , hicaz makamında da okunabilir..,,)
Burada mesele, makam meselesi değil, usule gösterilen özendeki ciddiyettir....
Mevlana'nın indinde , "güzel ses dinlemede kalp huzuru ve Allaha yaklaşma vardır" , Farabi'ye göre de ses varsa nefes vardır, İslam dini bütün alemlere inmiştir, sadece bir kavmin dini değildir,,Hz. muhammed de Kuran'ın güzel sesle okunmasını tavsiye etmiştir.... Çan sesinden insan sesine geçişin bir nedeni de muhtemelen,"insan sesi"'nin ilahiliğe yaklaşmaktaki üstünlüğüdür..
Bu nedenle de , müezzinlerin ezan makamları konusunda yetiştirilmeleri gereğinden bahsedilmiştir..
Atilla İlhan, "Dersaaddetteki sabah ezanları" 'nı kitabına başlık yaparken, kahırlı günlerdeki , "Ezan"'ın gücüne vurgu yapmak istemiştir..
Türkiye, Ezan'a uzanacak ellerin değil, ama her vakitte "Ezan" ile göğe kalkan ellerin ülkesidir......
İhtişamlı yapılar kadar , okunacak ezanlar ve onları uhrevi usullerde okuyacak sesler de önemlidir..




Ayşe Aydın