Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin anayasal düzenimize getirdiği cin fikirlerden birisi de, seçilmişler üzerine "Kayyum" tayini...
Partili Cumhurbaşkanı, kendi partisinin seçilmişlerini, -Başbakan, Belediye Başkanı ayırımı yapmaksızın- özel "ikna" metodları ile işten el çektirip, yerine takdiri olarak atamalar yaptı....
Diğer partiler listelerinden seçilmiş mahalli yöneticiler ise, "Kararname" metodu ile Kayyum''a devrediliyor veya seçimi kaybeden ikinci aday atanıyor..
Özetle , seçilmiş olanlar ile atanmış olanlar yer değiştiriyor ve dünya demokrasi tarihine yapılan bu orijinal( daha önce kimsenin aklına gelmemiş) katkı , "yeni demokrasi"nin cilvelerinden biri olarak tanımlanıyor... !!
Son Referandum ve sonrası seçimler sürecinde, Anayasa m.79 gereği, seçimlerin güven içinde yapılmasından sorumlu "yargı yetkili" kurul olan YSK, giderek seçimleri eline yüzüne bulaştırmaya başladı , seçimlere güven kaybı, ülke genelinde, en azından %50'lerde...
iktidar ittifakı haricinde , bu kurula , -anayasal görevini liyakatla ifa konusunda -güven yok...
YSK üyeleri, Yargıtay ve Danıştay üyeleri arasından seçiliyor, görev süreleri sonunda yerlerine yenileri geliyor..
Ancak, Cumhurbaşkanlığı, bu alana da müdahale ederek, görev sürelerini, takdiren,tek taraflı olarak uzattı...
Sonuçta, YSK üyeleri de, cumhurbaşkanı, AKP Geneel Başkanı tarafından -dolaylı olarak atanmış oldu..
Mevcut tabloda, YSK üyeleri, Yargıtay ve Danıştay tarafından seçilmiş üyelerden oluşmamakta ve Cumhurbaşkanlığı tasarrufu ile ( görev süreleri uzatılarak..), aynı zamanda, Anayasa m. 79, Cumhurbaşkanı tarafından re'sen/fiilen değiştirilmiş bulunmaktadır.
YSK, İstanbul seçimlerini, verdiği kararlar sonucu, müstafi TBMM başkanı ve cumhur ittifakı adayı'nın özlü ifadesi ile "murdar" etmiş bulunuyor..
YSK, ,seçimlerin iptali kararındaki hukuksuzluklar bir tarafa, Seçim Kurullları Başkanları yargıçlar hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunup, arkasından da , Bayram gecesi gizemli bir şekilde, , suç duyurularını geriye çekmekle, izahı imkansız bir kanunsuzluğa imza atmış bulunuyor..
Yargıçlar hakkında, savcıların yapabileceği bir işlem olmadığını bilemeyecek kadar donanım yerersizliğinde olan bir heyetin , 23 Haziran "tekrar seçimleri"ni yönetecek ehliyetten uzak olduğu izahtan varestedir..
Başa baş cereyan edeceği anlaşılan seçimlerin bir çok hukuki tartışmayı gündeme getireceği son seçimlerdeki tecrübe ile de sabittir..
Yetenek ve güven erazyonu yaşayan YSK yerine, Anayasanın öngördüğü şekilde "adaletli seçim yürütecek bir heyetin Kayyum olarak" atanması üzerinde düşünmek gerekir....
Cumhurbaşkanı'nın , hazır eli bir çok yerde değmişken,"atanmış konumda olan" YSK'na da bir "Kayyum" heyeti atamasında fayda olabilir..


Faruk Danacı