booked.net
 
 

 

Damat

 Ergenekon davası, "uydurma delil " "müphem gerekçe"!! - 05/09/2019





Faruk Danacı
E-Posta
TSK'ne planlı kumpas sürecini başlatan Ergenekon Davası ile ilgili karar açıklandı..
Basında yer aldığı kadarı ile karar, yüzlerce sayfalık bir gerekçe ihtiva ediyor..
"Manas destanı" boyutlarındaki gerekçeye göre; dosyadaki deliller ile,
Ergenekon adı altında suç işlemek için kurulmuş bir örgütün varlığına hükmedilemeyeceği ve Örgüt'ün nerde ve ne zaman, kim ya da kimler tarafından ne amaçla kurululduğu somut olarak ortaya konulamadığı sonucuna varılıyor...
Tüm sanıklar hakkında verilen beraat kararının gerekçelendirilmesinde ; "delil yetersizliği" öne çıkarılıyor..
Yargıtay incelemesinde; ilk derece mahkemesi örgüt varlığına ilişkin olarak değerlendirilen bazı delillerin CMK 134 maddesine aykırı olarak toplandığı ve hükme esas olamayacağı karara bağlanmış..
Karar ve gerekçesinde ceza hukuku ve hukukun genel prensipleri bakımından ciddi tutarsızlıklar bulunuyor..
Sanıklar ve avukatları, haklı olarak karardan memnun değiller..
Ceza Muhakemesinde , "delil yetersizliğinden beraat" ile, "suç işlenmediğinin sabit olması sonucu beraat" arasında , öncelikle Ceza Hukuku Adaleti'nin moral kalibresi bakımından ciddi fark bulunuyor..
Karar gerekçesinde, komployu planlayan ve tezgahlayan cemaat unsurlarının soruşturmadaki fonksiyonları kabul edilmekle beraber, bu kriminal yapının ürettikleri sabit olan delillerin uydurma olduğu, somut deliller ile ispatlanmadıkça , , "suçun sabit olmaması" değil, "delil yetersizliği" üzerine hüküm tesis edilmesi zorunluluğuna işaret ediliyor..
Gerekçeli karar bu değerlendirmesinde, kendi içinde çelişkiye düşmekte, soruşturma safhalarında, suç örgütünün ağırlığına işaret etmekle beraber,, aynı örgüt tarafından imal edilen delillerin sahteliğinin ispat edilemediğini ve bu nedenle, delil yersizliğini, kararında öne çıkarmaktadır.
Mahkeme, bu gerekçe ile ; ispat külfetinin yönünü değiştirmekte ve suç örgütü tarafından kanuna aykırı olarak imal edilen delillerin sahteliğinin, sanıklar tarafından,"somut deliller" ile ispat edilmesi zorunluluğunu gündeme getirmekterdir.
"Müddei iddiasını ispat ile mükelleftir", temel ceza hukuku prensibi, Ergenekon kararında; suçlanan, "delillerin uydurma olduğunu, somut deliller ile, ispatla mükelleftir" haline dönüştürülmektedir...
Herhangi bir suç ile ilgili olarak hakkında, geçerli delil olmayan sanık, bu mantığa göre, sadece kendi suçsuzluğunu değil , aynı zamanda, suç örgütü üyeleri olduğu ortaya çıkan iddia makamınca ileri sürülmüş olan fabrikasyon delillerin de sahteliğini ispat külfeti altındadır.
Mahkeme,, dava konusu delillerin suç örgütü tarafından devşirildiğini ve hükme esas olamayacağını kabul etmekle, fakat aynı delilleri "yetersiz" hali ile ve uydurma olduğunun somut deiller ile ispat edilmediği noktasından değerlendirmeye tabi tutarak, hükmünü , bu "ne idüğü belirlenemeyen" işbu deliller üzerine inşa etmektedir.
Mahkeme, suç örgütü tarafından uydurulduğunu zımnen kabul ettiği delillerin "somut deliller" ile ispatı gereğine işaret etmekle, ..
Uydurulan deliller ile ilgili, " suç uydurma" fiili, somut deliller ile ispat edilmediği için, sanıkların suçsuzluğu, "delil yetersizliğinden hüküm" ile askıya alınıyor ve adalet "kadük" olarak tecelli ediyor..
Bu karar, ceza hukuku ve ceza adaleti bakımından , delil yetersizliğinden beraat ile, suç işlememiş kişileri (ve ailelerini) , suç örgütünün iddialarına dayanarak, ömür boyu "şüpheli" olarak mahkum etmektedir..
Bu karar tavzihe muhtaçtır , dosya içeriğine , gerekçeli kararın mantığına göre ,ağır çelişkilerle maluldür.


Faruk Danacı


YORUM YAPIN SÖZ SİZDE!

Adınız (Yorumda görünecek) :
Başlık :
Yorumunuz :
Güvenlik Kodu :    
 



Bu köşenin diğer yazıları;




AnasayfaAnasayfa Köşe YazarlarıKöşe Yazarları Bize UlaşınBize Ulaşın RssRss
Maxiva


Nettehaber'i Twitter'da kişi takip ediyor.