Hasan cemal'in, beraat ettiği bir davaya rağmen, -aynı dosya kapsamındaki seri yazılarının bir kısmı nedeniyle- ,pasaportuna el konmuş, havaalanından geri dönmek zorunda kalmış....
Yanında eşinin olması, adli/idari işlemin "seyahat özgürlüğünün engellenmesi" boyutu ile de ayrıca dikkate değer....
Elli seneye yakın gazetecilik yapan , Osmanlı İmparatorluğunun tasfiye sürecinin en etkili paşalarından birinin torunu olan TC yurttaşının pasaportuna el konularak, yurt dışı çıkışı engellendi..
Hasan Cemal bugün var olduğu iddia edilen "ileri demokrasi" nin yoluna epey taş döşemiş bir liberal7demokrat aydın....
Muhtemelen iyi niyet ile yaptığı katkılarının da sonucu olan bugünkü demokratik düzende, -2013 yılında gündemde olan açılım sürecinin heyecanına kapılarak-terör örgütünün yerleşim alanlarında yaptığı seri söyleşiler nedeni ile , yayın tarihinden yaklaşık dört yıl sonra yargılanıp beraat etti.
Hasan Cemal kürt meselesi üzerinde epeyce düşünmüş ve yazmış bir gazeteci,..
"Kürtler".. başlıklı kitabı, -liberal tezler- bakımından da önemli bir çalışma..
Fırsat buldukça, dağa gidip , uluslararası bültenlerde de terörist olarak tanımlananlar ve arananlar ile yüz yüze görüşmeler yapıyor, oralarda konaklıyor, otantik yer sofralarına konuk oluyor ve görüntüler paylaşıyor,..
Giderek, pehlivan tefrikasına dönen, -terör/şiddet yolu ile hak arayanlarla, ki onlardan "gerilla" olarak bahsediyor.- yaptığı konuşmaları, dağ cemaatini hafif tertip romantize ederek naklediyor....
Yazdıklarının, ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerekirken,, "açılım süreci" kesintiye uğradığı için, zamanaşımı süreci içinde, geriye dönük olarak da soruşturma konusu olabiliyor..
İfade özgürlüğü'ne güvenerek yapılan değerlendirmeler, bir adım ötesinde , seyahat özgürlüğünü de kapsar biçimde itham konusu olabiliyor, bir adım daha ötesinde de kişi hürriyeti ve yargı güvenliği tartışmaları gündeme gelebiliyor.
Temel hak ve özgürlükler standardı, Türkiyede dönemsel olarak değişken siyasi konjontürün etkisi altında...
Ölup bitenler,bir dönemin Hasan ağbi'sinin ileri demokrasi beklentisine ne kadar karşılık geliyor bilinmez ama, iyi niyet taşlarının "demokrasi yollarını" beklenen yerlere götürmede yeterli olmadığı gerçeği ortada....
1970' ler Türkiyesinde darbeci saflardaki tercihinde yanıldığını itiraf etmişti,..
Son bir entellektüel hizmet olarak, -yaklaşık yarım asır sonrasını kapsayan süreçle ilgili- bir itiraf/özeleştirinin de tam zamanıdır gibi..!!!

Masum Kaleli