Montreüx ve Boğazlar üzerindeki egemenlik meselesi..!! - 18/12/2019 |
|||||||||
Tweetle |
|||||||||
Hayali bir su yolu ( kanal İstanbul "nam"..) üzerinden Montreux Sözleşmesi ( boğazlar rejimi) ağızlarda çalkalanıyor.
Lozan Andlaşması ile Milletler Cemiyeti garantörlüğüne bırakılan boğazlar ( Çanakkale ve İstanbul Boğazları , Marmara denizindeki adalar ve Karadeniz), askerden arındırıldı.. Zaman içinde, 1923'ten 1930'lara doğru, dünya konjonktüründe, özellikle Almanyanın hızla silahlanması, Japonya'nın komşularına saldırılarını arttırması, ve uluslararası güvenlik tehlikeleri, Boğazlar rejiminin gözden geçirilmesi zorunluluğu doğurdu.. Yeni, yeni ayağa kalkmakta olan genç Cumhuriyeti yönetenler, uluslararası diplomasiyi kullanarak, boğazlar rejiminin tekrar masaya getirilip müzakereye açılmasını sağladılar.. 1936'nın 20 Temmuzunda, Lozan Andlaşmasından 12 yıl sonra, Montreux şehrinde, Türkiyenin daveti sonucu , İngiltere, Fransa, Sovyet Rusya,Japonya, Romanya, Bulgaristan, Yunanistan ve Yugoslavyanın katılımı ile Boğazlar meselesi masaya yatırıldı ve Türkiyenin kontrollü egemenliğini sağlayacak şartlarda bir anlaşma sağlandı... Türkiye , , Çanakkale Boğazından giriş ve Marmara denizindeki adalar dahil, İstanbul Boğazı ve Karadenize çıkış konusundaki deniz güzergahında, harp gemilerinin Sözleşme hükümleri gereği, tonaj, geçiş ve kalış süreleri konusundaki kayıtlamalar ile "Karadeniz dahil" kontrol üstünlüğü elde etti.... Bugün dünyanın jandarması olarak, (7) denizlerde bayrak dalgalandıran Abd deniz gücünün, ulu orta giremedeiği tek deniz Karadeniz.. TC Devleti, bir taraftan , Osmanlı'nın borçlarını ödüyor, bir taraftan da dünyanın en kritik bölgesinde , denizler ve boğazlar hakimiyetini Sözleşmeye bağlıyordu.. Kısa bir zaman sonra da, Hatay ulusal sınırlar içine, bir tek mermi atmadan dahil edilecekti.. Bugün, iktidara şirinlik olsun diye, mangallardaki bütün külleri yele verenler, acaba,- sınırlı bir zihinsel kapasite ile de mümkün olan- dün ve bugün mukayesesi yapabilselerdi, Montreüx Sözleşmesi üzerine üfürürken, mazbut bir edep halinde olmazlarmıydı..??!!! Gültekin Kazancı |
|||||||||
|