Libya'ya asker göndermek için gerekli "tezkere" Cumhurbaşkanlığı aracı ile meclise verildi..
Yakın zaman önce alelacele imzalanan Güvenlik ve Askeri İşbirliği Muhtırası gereği olarak vaki olan davet üzerine, "davete icabet etmek" adına asker göndermek kararı alındığı anlaşılıyor..
Denizaşırı son asker gönderme ( Londra ,Zurich anlaşmalarından kaynaklanan garantörlük zorunluluğu olaraki ve soydaşlarımızın rum çeteciler tarafından katlini önlemek gerekçesi ile Kıbrıs'a asker çıkarıp, Osmanlıdan bu yana ilk toprak kazanımı bir tarafa bırakılacak olursa..) , Kore Savaşı esnasında olmuş ve TBMM onayı alınmadan, 259 Subay, 315 Astsubay, 18 askeri memur, 4414 er ve erbaştan mürekkep bir Tugay İskenderun limanından yola çıkmış ve Kore savaşında üstün kahramanlık göstermişti..
Bu savaşa katılmanın hediyesi olarak Nato'ya kabul edilip Sovyetrlere karşı arkamızı sağlama almıştık.!!
Bu seferki deniz aşırı seferin görünür gerekçesi, Akdeniz'de neredeyse balık avlayamayacak hale gelceğimiz endişesinden kaynaklanıyor..
Özellikle doğu Akdeniz enerji kaynaklarına çökmeye çalışan devletler konsorsiyumuna karşı münhasır ekonomik haklarımızı korumanın da tezkerede etkili olduğu ileri sürülüyor..
Hangi balığı nasıl avlayacağımız zaman içinde anlaşılacak,.. Av konusunda, halk dilinde , "ava giden avlanır" gibi, heveskar avcıları uyarıcı bir söz de var, umarız hesaplar doğru yapılmıştır..
Kore savaşında TBMM devre dışı bırakılmış ve ilerki yıllarda , bu konu, Anayasa ihlali olarak ,Yassıada yargılamalarında , "dava konusu" olmuştu..
Kıbrıs harekatı, Msp, Chp koalisyon ortaklığı, Erbakan ve Ecevit'in ortak deklarasyonu ve Tbmm tam desteğinde - bütün diplomatik barış opsiyonları müzakere edilip, netice alınamadığı için son çare olarak ve adaya "barış götürme" idiiası ile gerçekleştirilmiş ve, en zor askeri harekat olan amfibik( denizden karaya) birlikler çıkarma yoluyla başarıya ve amacına ulaşmıştı..
Libya harekatında , muhalefetin onayı yok, cumhur ittifakı, bir anlamda re'sen karar aldı ve meclisteki çoğunluğuna onaylatıp , askerimizi Libya iç savaşının ortasına göndermeyi planlıyor..
Sınırların binlerce km ötesine asker göndermek gibi hayati bir konu meclisin sadece sayısal çoğunluğu ile , ittifak olmadan- gerçekleşirse, sonuçları bakımından, milletin vicdanında yeterli ve gerekli meşruiyeti sağlamış sayılamaz..
"Davete icabet etmek" retorik olarak kulağa hoş gelse de, "kır düğününe davet" değil, ateşin ortasına bir davet söz konusu,..
Konunun daha detaylı tartışılması zorunluluğu var, "yangından mal kaçırır gibi asker tezkeresi oylamak, beklenmedik sorunlara neden olabilir..

Hayati Abasıyanık