Ahmet Altan, son yazılarından birinde, Atatürk’ün
çok zulmettiğini, çok kan döktüğünü, insanları beyni yıkanmış kuklalara çeviren bir eğitim sistemi kurduğunu iddia etmiş ve Başbakanın da dindar nesiller yetiştirmek peşinde olan bir kişi olarak, tek parti dönemi faşizminde olduğu gibi,"koyun gibi güdülen" tek tip insan yetiştirmede, Atatürk’le zihniyet paralelliği yaşadığı sonucuna varmış...
Son zamanlarda Başbakanı direkt muhatap alarak sert eleştirilerde bulunuyor, Başbakan da, kullandığı cümlelerin açık hakaret unsurları taşıdığı düşüncesi ile hakkında davalar açıyor. Başbakana yol göstermek istiyor, Başbakanın dolma akılla hareket etmediğini tam tersine "bu akılları" ciddiye almadığını anlayamıyor, yazılarında aralara övgüler sıkıştırıyor, eleştirir gibi yaparken yüceltiyor", siyasette, edebiyat oyunları" yapıyor...
Yazısında, Atatürk’ü zorba, kan dökücü olarak Başbakanı da dindar nesiller yetiştirme amacı taşıyan biri olarak, tasvir ediyor,
sonra da, Atatürk’ün insanları beyni yıkanmış kuklalara çeviren eğitim sistemi kurduğunu, dindar nesil yetiştirmenin de aynı mantık üzerinden ,"tek tip insan" yetiştirmeyi amaçladığını ve sonuçta tek parti dönemi faşizmi uygulaması olduğu sonucuna varıyor.
Bu eleştirisinde üç oyun yapıyor,
Birincisi, Atatürk’ü, zalim ve kan dökücü olarak gösteriyor,
İkincisi, Başbakanın dindar nesiller yetiştirme amacı taşıyan biri olduğunu ileri sürüyor, üçüncüsü de Atatürk’le iktidar mukayesesi yaparak gücünü teslim ediyor.
Sonuç olarak ,Başbakanı- kendi seçmeni nezdinde yüceltiyor, Atatürk'ü aşağılıyor....
"Kılıç yarası gibi","İsyan günlerinde Aşk" gradosunda romanlar yazmış birinin,günlük politikanın hercümerci içinde bu kadar yalpa yapması üzüntü verici,
Başbakan, şu anda dünya siyaset sahnesinde ,sandıktan en yüksek oyla arka arkaya üç dönem seçilen tek lider, sandık demokrasisinde ,kendisi ile mukayese edilebilecek bir siyasi figür yok, vura vura kendi siyasi kariyerini inşa ediyor, etti.
Mustafa Kemal,İmparatorluk Paşası,savaş meydanlarında vuruşmuş,anti Emperyalist ulusal kurtuluş savaşını yapmış,mazlum milletlere örnek olmuş, Cumhuriyetin tesisinde başrol oynamış, çağının en ileri devletini kurmuş, anlatması uzun sürer, üstelik de bunları elli yedi yıllık bir ömre sığdırmış..
Her ikisi de başka zamanların,başka siyasetlerin insanları,
Bu kişilikler üzerinden siyaset yapmak,en az roman yazmak kadar zor iştir..
Başbakan zaten muhatap almıyor. Ancak eğer Mustafa Kemal, Yaşasaydı, bu arkadaşa, muhtemelen, ‘’siyaset başka iştir,sen roman yazmaya devam et ÇOCUK" derdi...





ADİL YANSIZ