Düne kadar Beka meselesi ön plandaydı, iktidar ittifakı, her politika hamlelerinin üzerine "beka" kılıfı geçirdiler, herhangi bir muhalif ton söz konusu olunca, laflar ağızlara tıkıldı,
"söz konusu beka ise gerisi teferruat" oldu...!!
İdlib' e binlerce asker "beka" kaygısı ile sokuldu, üzerlerine bombalar yağdı, "beka" adına şehitler verdik, sabah namazlarında "fetih süreleri" okundu, zafer duaları yapıldı, ..
Sınırımızın dibine süpürülen selefi/cihatçı başıbozuk sürüleri ile - düzenli ordumuz bekamızı kurtarmak adına- karşı karşıya geldi..
Soçi mutabakatları, Astana anlaşması, Moskova zirvesi gibi bir sürü diplomatik peşrevler ile zevahir kurtarılmaya çalışıldı ama herhangi bir sonuç yok..
Tam bu esnada, davul çala, çala gelen Korona virüsü ülkemizde zuhur etti. Sağlık Bakanı, salgının denetim altında olduğuna dair rahatlatıcı mesajlar verirken, "her an her şey olabilir" ihtimallerini de, aralara sıkıştırdı.
Sağlık Bakanının nispeten şeffaf yönetimi takdire değer ama "yancılar" abartılı kibir sallamalarına girdiler ve işin ciddiyetine gölge düşürdüler.
Yavaş, yavaş, meselenin önemi ve sonuçları ortaya çıkmaya başladı, bütün dünya alarma geçmişken, Türkiye'nin etkilenmemesi kaçınılmazdı..
Suriye'de askerlerimiz var, her gün çok sayıda insanın hayatını kaybettiği İran ile sınır komşuluğumuz yakın zamana kadar geçişlere açıktı.
Umreciler döndü, çoğu evlerine gitti, bir kısmı diğer gelenler ile birlikte, öğrenci yurtlarında alelacele hazırlanan-nasıl bir hijyenik fonksiyon göreceği belirsiz- karantina kamplarına alındı, nasıl bir süreç işleyecek, sağlam gelenler de enfekte olabilir mi... şüpheli.. ..'!!
Kıta Avrupası ile her türlü ulaşım kanalları kapalı, ülkesel anlamda bir izolasyon uygulanıyor, hayat durma noktasında..
Suriye girişli "beka " meselesi gündemden düştü, Korona virüs "beka "'mızı tehdit ediyor..
Cumhurbaşkanı "Korona " meselesinde de , batı medeniyetinin sınıfta kaldığına vurgu yapıyor, dinimiz gereği "temizlik imandan gelir" sözüne uymanın virüse karşı da tedbir olacağını ileri sürüyor , yaşlılara kolonya ve maske dağıtmaktan bahsediyor, aşı geliştirme çalışmalarına değiniyor , ülkeye vaki, önceki Küresel ekonomik saldırılardan yeterli bağışıklık kazanmış olma avantajına dikkat çekiyor, olağanüstü ekonomik tedbirler açıklıyor, kredi limitleri konusunda finans kuruluşlarının insiyatifini ortadan kaldırıyor, kredilendirme konusunda vaz ettikleri "Korana" kurallarına mutlak itaat zorunluluğu getiriyor, .. kredi geri ödemelerini erteliyor, "mücbir sebep " kavramı ile kredi notlarının etkilenmesini engelliyor..
Diyanet işleri Başkanı camilerde namaz düzenleri konusunda düzenleyici "fetvalar" veriyor.. mümkünse "dualarınızı evlerde yapın" demeye getiriyor..
Suriye tarafından gelen "beka " tehlikesini savuşturduk, darısı "Korona" belasının başına...!!!


Mualla Pekşen