Değerli okurlar,
içinde bulunduğumuz günlerde Türk siyasetindeki en önemli konulardan birisi belki de birinci maddesi siyasi ittifaklardır. Son genel ve yerel seçimlerde etkili olan ittifaklar anlaşılıyor ki önümüzdeki dönemde çok önemli yer işgal edecek ve belirleyici olacaktır. 2021 yılına girmeye yaklaştığımız şu günlerde siyasi partiler arasında yapılan görüşmeler, ziyaretler hızlandı. Genel seçimler 2023’de yapılacak. 2021 yılına girdiğimiz andan itibaren süre iki yıl gibi kısa bir zamana indirgenecek. Bu uzun bir zaman gibi gözükse de siyaset ve hazırlanmak için çok uzun bir zaman dilimi değildir. Son yaşanan siyasi gelişmeler ve pandemi dönemini de değerlendirmek üzere partilerin birbirleri ile olan ziyaretleri ve görüşmeleri sonrasında, önce CHP lideri Sayın Kemal Kılıçdaroğlu T24 televizyon kanalında canlı yayın konuğu oldu. Dün akşam da DP genel başkanı Sayın Gültekin Uysal Habertürk kanalında canlı yayında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Önemli açıklamalarda bulundu. Önce Sayın Uysal’ın açıklamalarına değinmek isterim. Merkez sağ geleneğinin kurucu partisinin Millet İttifakı’nda olduğunu hatırlatarak başlamak isterim. Çünkü gazetecilerin özellikle Sayın Nagehan Alçı’nın ısrarla Sayın Süleyman Soylu’dan başlayıp Sayın Mehmet Ağar’a kadar varan eski DYP DP geleneği ve partidaşlığı, dostluğu imalarının bulunduğu sorulara rağmen Sayın Uysal’ın cevabı netti: “Demokrat Parti Millet İttifakı içinde yer almaya devam edecektir.”4 parti arasında imzalanan protokol devam edecek gibi gözüküyor. Özellikle Sayın Uysal bir konunun da altını çizdi “Ülkenin ve demokrasinin geldiği bu durumda AKP ile bir iş birliği, bir ittifak mümkün değil.” Gazeteciler % 1’in bile kıymetli olduğunu ve merkez sağ partilerin bu önümüzdeki dönem ne kadar önemli olduğunu biliyorlardı. Sayın Uysal devam etti: “AKP’nin % 50 + 1 dengesindeki iki temel varsayımı vardır. 1)Biz nasıl olsa %50’nin üzerinde oy alıyoruz. 2) Muhalefet çok parçalı ve yan yana gelemez. Bu iki varsayımın da çöktüğünü görüyoruz.” İktidarın stratejisine, yerel seçimlerden beri söylemlerine bakıldığında bir takım operasyonel hamleler beklediğini söyledi. İstanbul ve Ankara büyükşehir belediyelerine ve başkanlarına dikkat çekti. İstanbul seçimlerinin tekrarlanmasını örnek gösterdi. İkinci seçimde aradaki fark 800.000 olmasaydı itiraz dilekçeleri hazırdı, dedi. Sayın Uysal güçlendirilmiş parlamenter sisteme dönüşün gerekli olduğunun da altını çizdi. 2023 seçimleri Türkiye için yüzyılın en önemli seçimleri olacaktır, dedi. Sayın Uysal’ı bir merkez sağ partisi lideri olarak; demokrasi ve Türkiye için Millet İttifakı’na destek olduğu, bu ittifak içinde kalma kararlığını ve dik duruşunu gösterdiği için kutluyorum.
CHP genel başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu da 4 Aralık 2020 akşamı T24 kanalında önemli açıklamalarda bulundu. Millet İttifakı’nın yapılan protokole göre devam ettiğini söyledi. Ana söylemin demokrasi, insan hakları, basın özgürlüğü, bağımsız yargı olduğuna dikkat çekti. Yerel seçimde resmi bir ittifak olmadığını fakat vatandaşın bu ittifakı bir şekilde devam ettirdiğini söyledi. İktidarın yeni yasal düzenlemeler yaparak iktidarını sürdürmek arayışında olduğuna dikkat çekti. Önümüzdeki seçimleri bir parti seçimi olarak görmediğini, demokrasiden yana olanlarla otoriter rejimden yana olanların seçimi olacağını söyledi. Güçlendirilmiş parlamenter sistemin önemine değindi. HDP’li seçmenin Çözüm Süreci’ndeki gibi AKP’nin yanında olmadığını belirtti. Kendilerine bazı yeni bilgiler geldiğini: iktidarın HDP’yi bölüp içinden yeni bir parti çıkararak Kürt kökenli vatandaşların oyunu almak istediğini söyledi. Bu çok önemli bir iddia. Tabii ki doğruluk derecesini bilmiyoruz. Temel amacın Millet İttifakı’nı bölmek, parçalamak, güçsüzleştirmek olduğunu da sözlerine ekledi.
Sonuç olarak her iki genel başkanın da Millet İttifakı’ndan, birlikten, demokrasiden, güçlendirilmiş parlamenter sistemden ödün vermeyecekleri net anlaşılıyor. CHP önderliğinde kurulan İyi Parti, Saadet Partisi, Demokrat Parti’nin birlikte hareket ettiği Millet İttifakı’nın temel konularda, aynı görüşlere sahip oldukları ve devam edeceği görülüyor. Cumhurbaşkanı adayı her partinin kendi adayı da olabilir. Ortak aday da olabilir. %50 +1 geçilemez ise seçim en yüksek oyu alan iki aday arasında ikinci tura kalırsa o aday üzerinde Millet İttifakı birleşebilir. Ülkemiz için hayırlısı olması dileğiyle.
Saygılarımla



Emre Gülener