Bütçe Görüşmeleri ve Cumhurbaşkanı Adaylığı - 12/12/2020 |
|||||||||
Tweetle |
|||||||||
Değerli okurlar;
Geçtiğimiz haftaya TBMM’deki deki bütçe görüşmeleri damga vurdu. Tüm siyasi partiler görüşlerini, eleştirilerini, savunmalarını TBMM kürsüsünden aktardı. Siyasi geleneğimize göre iktidar ve muhalefet arasında TBMM kürsüsünden yapılan bu eleştiri ve savunma konuşmaları televizyonlardan canlı yayınlandığı için çok önemlidir. Tüm Türkiye takip eder. Tek kanallı TV döneminde bu böyleydi. Günümüzde teknoloji ve internetteki gelişmeler sayesinde artık çeşitli TV, internet TV ve net video kanallarından daha sonra da izlenebiliyor. Hal böyle olunca etkisinin devam ettiğini görüyoruz. Ana muhalefet partileri her dönemde ağır eleştiriler yapmıştır. Bu dönemin elbette daha farklı bir özelliği var. Cumhuriyet tarihinin en ağır ekonomik krizini yaşıyoruz bir de pandemi buna eklendi. Dünyada da ekonomi yavaşlamış, durma noktasına gelmiş durumda. Ama tabii ki gelişmiş dünya devletleri, pandemi ile beraber gelen bu ağır buhrana ekonomik ve sosyal yardımlar, çözümler ürettiler. Vatandaşlarına, işyerlerine, çalışanlara destek oldular. Türkiye’de çeşitli sebepler dolayısıyla bunlar yapılamayınca veya çok düşük düzeyde borç verme şeklinde uygulanınca zaten milyarlarca dolara varan dış borç, ana para faiz ödemeleri ile sıkışan devlet, eksiye düşen Merkez Bankası rezervleri, büyüyen dış ticaret açığı, bütçe açığı eklenince durum vatandaş için, işyeri sahipleri için herkes için umutsuzluğa dönüştü. Durum böyle olunca ana muhalefet liderinin bütçe üzerine konuşması önem kazanıyor. İşte CHP genel başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu kürsüden tüm bunları anlatırken ve 18 yıllık AKP iktidarına yüklenirken, AKP sıralarından yüksek sesle sataşmalar ve laf atmalar geldi. TBMM de bilenler bilir bu laf atmalar parlamentoda normaldir. Hatta bazı siyaset bilimcilere göre belli bir seviye ve üslupta olduğu müddetçe demokrasi için iyidir. AKP’ li vekiller geçtiğimiz son cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday olmayan ve Sayın Muharrem İnce’yi aday gösteren Sayın Kılıçdaroğlu’nu sıkıştırmak istediler. Tüm Türkiye’nin önünde zorlamak gayesiyle hep bir ağızdan bağırdılar “ADAY OL ADAY OL!“ Sayın Kılıçdaroğlu her zamanki sakin üslubuyla cevap verdi “Sayın milletvekilleri, bakınız hangi noktaya geldiniz? Kim söyledi? Aday olmayacağımı size kim söyledi?” İşte bir haftadır tüm Türkiye’yi ve TV kanallarını programlarını meşgul edecek olan o cümle Sayın Kılıçdaroğlu’un ağzından çıkmıştı. Bu şu demekti ben aday olabilirim. Bu cümle iktidarı ve Cumhur İttifakı’nı sevindirdi, hareketlendirdi hatta bazı milletvekilleri gaza getirici açıklamalar yaptılar. CHP’nin, Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı artık Sayın Kılıçdaroğlu olsun dediler. Fakat bilmedikleri ön göremedikleri bir konu var. Sayın Kılıçdaroğlu onların tahmin ettiklerinden çok daha zeki ve artık siyasette bir genel başkan olarak çok tecrübeli. Ben, onlar Sayın Kılıçdaroğlu’nu tuzağa çekmek ve millet ittifakının adayı yaptırmak isterken Sayın Kılıçdaroğlu’nun onlara bir sürpriz yapacağını düşünüyorum. Çünkü Sayın Kılıçdaroğlu bu mevcut sistemde seçim ikinci tura kalırsa Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan ile gireceği yarışta galip gelemeyeceğini biliyor. Bu seçim sadece Ankara, İstanbul, İzmir’de olmayacak. Seçim tüm Türkiye’de yapılıyor ve Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan, Anadolu’da yaşanan tüm ekonomik olumsuzluklara rağmen hala güçlü. Sayın Kılıçdaroğlu’nun elinde tüm Türkiye’den, her kesimden oy alabilecek aday profilleri var. Bu isimler herkes tarafından tahmin ediliyor. Şimdi burada yazmama gerek yok. Sayın Kılıçdaroğlu bu kartları hemen açmak istemiyor. İsimleri yıpratmak istemiyor. Adaylarını saklıyor. Tüm şimşekleri ve saldırıları kendi üzerine çekmek istiyor. İktidarı oyalamak istiyor. Bu tabii ki çok ince ve zor bir siyasi manevradır. Ben Millet İttifakı’nı oluşturan 4 partinin de buna destek vereceğini düşünüyorum. Önümüzdeki dönem, 2023 seçimlerine yaklaştıkça heyecanın artacağını ve yeni gelişmelerin olacağını bekliyorum Saygılarımla. Emre Gülener |
|||||||||
|