Trump Caatsa yaptırımları ile ilgili Kongreden gelen kanunu onaylayınca, iktidarı ile muhalefet ortaklaşa protestolara girişti, iktidar, bilindik "yok sayarız, tanımayız" tweet leri ile havanda su dövmeye devam etti.
Osmanlı, Birinci Dünya Harbinden hemen önce, İngiltere'den savaş gemileri sipariş etmiş, peşin ödeme yapmasına rağmen, gemilere el konulmuş, teslim edilmemişti.
Gemilerin paraları, Donanma Cemiyeti tarafından halktan toplanan bağışlardan ödenmiş fakat ne yazık ki, yoksul halkın paraları boşa gitmişti, koskoca Osmanlı, peşin ödeme yaptığı i gemilere bayrak çekememiş ve gemileri teslim almaya gidenler , elleri boş dönmüştü..
Aradan bir asır geçti, bu sefer de, Abd'den parasını peşin ödediğimiz F35 savaş uçaklarını alamadık, ayrıca , ortak üretim platformundan da kovulduk..
Osmanlı, İngiliz Amiralliği gemilerini gasp ederken, inkıtaları oynayan bir "hasta adam" konumundaydı, kısa sürede savaşı kaybetti ve işgal edildi..
Bugün, durum , en azından , iktidar kanadına göre öyle değil, bölgede oyun kurucu, dünya ölçeğinde de oyun masasındayız.
Osmanlının son zamanlarında , İttihatçıların anlı şanlı Cemal paşası Şam vilayetini müdafaa etmeye çalışıyordu, bugün, Şam'da "mırra" içmenin hayalleri yapılıyor.
Ama, tarihin garip bir tekerrürü gibi , yine parası ile Patriot füze savunma sistemleri alamıyoruz , bedelini peşin ödediğimiz , F35 uçakları, ise, "stratejik müttefikimiz" tarafından iç edilmiş vaziyette.
Savunma eksiğimiz kapatmak amacı ile aldığımız S 400'leri ise nereye konuşlandıracağımıza hala karar veremedik.
Kendi egemenlik alanlarımıza , savunma sistemi kuramadığımız gibi , bir de tuhaf cezalara maruz kalıyoruz.
İktidar ve muhalefet, bu terbiyesizliği yapan cüretkarlarla , ergen tarzı tweetler atmakla , bildiri yayınlamakla yetiniyor....
Elimizden gelen bu kadar mı, -verilen cezalar hafif diye- neredeyse , zil takıp oynayacakla, bile var...
Beğenmedikleri eski Türkiye'de , Türkiye'ye ambargo koyan ABD'ye ait 21 üs ve tesis 1975 yılında kapatıldı, ABD bayrakları indirildi Türk bayrakları çekildi.
Gayet akıllıca bir formül de bulunmuş ve İncirlik münhasıran ABD kullanımına kapatılmış fakat NATO'ya açık tutulmuştu.
Bu kararnamenin sahibi alan Bakanlar Kurulunun Başbakanı , merhum Demirel, 1980 darbesi sonrası Zincirbozan'daki askeri tesise zorunlu ikamete götürülmüştü, ve orası da , kaderin yine garip bir cilvesi, eski bir Amerikan radar üssüydü..
ABD Kongresi Ambargoyu , 1978 'de , merhum Bülent Ecevit'in Başbakanlığı sürecinde, paşa, paşa kaldırdı.
Eski Türkiye'de, işler böyle yürüyordu.
İktidar bir tarafa ; muhalefet de , ABD dümen suyunda, "çabalama kaptan " hallerinde , "avare kasnak" düzeninde.

Ceyda Kazancı