İktidar koalisyonu ufak ufak çuvallamaya başladı, yönetememe sorunu büyüyor , sürekli gerilim arayışları bu hallerden kaynaklanıyor.
Her söze gereksiz anlamlar yükleniyor, abartılı savunmalar yapılıyor.
Cumhurbaşkanı ile ilgili her değerlendirmede panik halinde bir savunma durumuna geçiliyor, duygusallığı ağır basan alınganlıklar ortaya çıkıyor..
Halbuki, Cumhurbaşkanının yönetim anlayışı çok net, "her kritik konuda nihai kararı ben veririm" şeklinde.
Tek kişilik yürütme olarak pazarlanan yeni anayasal rejimin amacı zaten bu fikirden kaynaklanıyor.
Tek kişilik yürütme , külliyeye "ihtiyaca uygun" kanunları servis eden kurnazların, dahiyane buluşu, kendi itirafları da bu yönde - dünyada da benzeri yok..
Çabuk kavrama, bu kavrayışa göre çabuk karar verme, "zamandan tasarruf", demir bir çekirdek etrafında şekillenen icraat kümeleri.
Dış politika, milli savunma, istihbarat ve ekonomide anlık reaksiyonlar üzerine politikalar üretmek, yüksek yargıda Express atamalar, sonuçta tek kişilik yürütme dört koldan yürütülüyor..
Hiçbir yetkili Cumhurbaşkanına "talimat" referansı yapmadan- herhangi bir- açıklamada bulunamıyor...
Sıradan, rutin parti toplantıları ardından, sözcüler, nerdeyse saatler ile ölçülecek zaman dilimlerinde , siyasi icraat açıklamaları yapıyorlar ve tv.ler her her türlü yayını keserek, naklen yayına geçip, parti üst organlarının, talimatları nasıl alıp, nasıl uygulamaya koyacaklarını uzun uzun anlatıyorlar.
Sürekli olarak artık bıktırıcı bir hal alan, statüko, vesayet kavramları üzerinden inandırıcılığı olamayan retorikler kullanıyorlar, Cumhuriyet tarihinin en yüksek dozlu/kontrolsüz iktidarını kullanmalarına rağmen, kendilerini halen tehdit altında mağdurlar gibi gösterme başarısı gösteriyorlar..!!
Mevcut tek kişilik yürütmeye dayalı anayasal rejim , geçmişte antik Roma'da, Senato tarafından, acil durumlarda , mutlak sınırsız yetkiye sahip olarak atanmış Magistratusun yetkilerinin- süreklilik haline tekabül ediyor.
Tek kişilik yürütme, bütün kritik siyasi yetkilerin tek elde toplanması olarak, tabiidir ki, son derece sınırlı dar bir kadro ile istişare haricinde, herhangi bir denge mekanizmasına ihtiyaç duymuyor. ..
Antik Roma'da , bu yetki zamanla ve acil gereksinimler ile sınırlı, bizdeki, iktidar koalisyonuna göre - 2023'e kadar sürecek gibi duruyor,..
Küçük ortak, zaman sınırı koymuyor, daha ilerisini de hesaba almış gözüküyor..
Hayaller böyle , gerçekler ise geleceğin içinde........!!!




Derya Demirci