HDP iddianamesi esastan mı usulden mi reddedildi?...!! - 31/03/2021 |
|||||||||
Tweetle |
|||||||||
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının, " devletin bölünmez bütünlüğünü, bozma, ortadan kaldırma niteliğindeki beyan ve eylemlerin odağı olduğu suçlaması ile temelli kapatma ve 687 HDP li için siyaseten yasak istediği iddianamesi, Anayasa Mahkemesince oy birliği ile iade edildi..
AYM Raportörünün görüşünün de aynı yönde olduğu bilgisi var.... Kamu oyuna yansıdığı kadarı ile; İddianamede HDP 'nin hangi şekilde, hangi eylemler ile odak haline geldiği hususunda netlik yok ..Hangi üyelerin , -odak kriterine uygun- filleri işlediği konusu da muallakta.. Özetle, iddianame konusu kişiler ile parti tüzel kişiliği arasında " terör odaklı" ilişkinin, olgusal olarak, -Anayasa'nın öngördüğü -gerekli netlikte ortaya konmadığı anlaşılıyor. Parti kapatma davalarında , parti tüzel kişiliği yargılanıyor, diğer gerçek kişiler, ancak, tüzel kişilik ile ilgili savunma yapabiliyorlar.... Siyasi yasaklılık sadece, "üye ve yönetici" olma vasfından kaynaklanıyor.. Dava dosyası bakımından; Misal olsun; bir parti yetkilisinin, terör örgüt üyesi bir kişinin cenazesine katılma iddiası, dava konusu partinin, Anayasa'nın öngördüğü ,- terör odağı- olma kriterini ne kadar karşılar.. Eğer bir gün sual edilirse ; Açılım Süreci denilen garabette, İmralı/Kandil seferlerine katılanlar , hangi görev erbabı olursa olsun, hangi seviyede , terör ile iltisaklı bir eylem içinde sayılabilirler" sorusuna , hangi babayiğit , Anaysa , Ceza Kanunu ve Terörle Mücadele Kanununa uygun düşecek bir cevap verebilir..!! Bu ülkede , laiklik karşıtı faaliyetlerin odağı olduğu, -Anayasa Mahkemesince çoğunluk oyu ile hüküm altına alınmış olmasına rağmen, mevcut iktidar devleti yönetiyor.. Terör ile iltisak ve odak seviyedeki faaliyetler, demokrasi ile kabili telif değildir, ancak, siyasi parti kapatma davalarının da anayasal temeller üzerinden, yürütülmesi gerekir. Sonuçta; İddianamenin oy birliği ile iadesi, önemli bir yargılama sorununu ortaya çıkarmış bulunuyor. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının , bu karara itiraz hakkı yok, iddianameyi revize etmesi gerekiyor, Yeterli delil olmadığı için -oy birliği ile-iddianame iadesi, sıradan ve usulden bir işlem olmayıp, esasa müessir bir karar mahiyetinde de mütalaa edilebilir. Aynı konuda, aynı dosya münderecatı ile -veya yeni deliller ekleyerek de olsa -, ilk iddianamedeki talepleri yenilemek, usul bir tarafa, kapatma davasının esasına ne kadar uygundur.. Bu nedenlerle , Anayasa Mahkemesi, iade kararının hukuki mahiyeti hakkında bir tavzih yapmak durumundadır, aksi vukuunda , ikince iddianamenin kabulü, yargılama sürecini en baştan itibaren hukuken ve anayasal olarak sakatlayabilir.. Burhan Germirli |
|||||||||
|