Sayın Erdoğan , Cumhurbaşkanı sıfatı ile yaptığı dış geziye çıkarken, " bizim mahkemelerimizi tanımayanları biz hiç tanımayız " raconunu kesmiş.,
Avrupa Konseyinin, siyasi denetleme makamı olarak "Bakanlar Komitesi" yılan hikayesine dönen Kavala davası ile ilgili olarak ,rutin bir prosedür başlattı.
AİHM 'nin Kavala hakkında verdiği kararı Türkiye kulak arkası ediyor, "tutuksuz yargılanması" konusunda , "Sözleşme " hükümlerinin uygulanmasına dair karara, -boğazın eski günlerindeki tavernalarda -piyanist şantörlerden, istek parçalar yazılan peçete muamelesi yapıyor..
Kavala, nasıl casusluk yaptığı konusunda bir hüküm olmamasına rağmen, binlerce gündür, Silivri'de yargılanma sürecini dolduruyor..
Yargı bağımsızlığı, egemenlik meselesidir, "tanımayız" deniyor..
AİHM, serbest bırakın, beraat ettirin falan demiyor, "adil yargılama bakımından " tutuksuz yargılanması gerektiğine işaret ediyor.
Sözleşme hükümleri, AİHM yargı yetkisi, Anayasanın 90. maddesi gereği, "üyesi olduğumuz" Konsey prosedürü falan gibi "ulus üstü insan hakları hukuku" geyiğine girmenin anlamı yok, yararı da bulunmuyor..
Bütün bu başlıklar altında yüzlerce sayfa "aynı yönde- mütalaa da verilmiş olsa , Türkiye'de son sözü tek kişi söylüyor..
Külliyede toplanmış hukuk allameleri de, " dana dişi gibi anayasa maddesine rağmen", AİHM kararları "istişari" mahiyettedir, ahkamı ile, hukuk cinayeti işliyor ve yumurta küfesini, Sayın Erdoğan'ın sırtında bırakıyorlar..
Konsey, Bakanlar komitesinin Türkiye'ye verdiği "uygun hale getirme" süresi dolarken, AİHM , HDP'lilerin başvurusu hakkında da Sözleşmeye aykırılık kararı verdi ..
Bu karar ile, AYM'de derdest olup sona gelmekte olan HDP kapatma davası yeni bir veçhe kazanma potansiyeli taşıyor..
Türkiye, bireysel başvurularda , iç hukuktaki hak ihlalleri nedeniyle senelerdir çok sayıda davaya muhatap ve eşşek yükü ile tazminata mahkum oluyor..
Para cezalarına da , adeta , " başımızın gözümüzün sadakası olsun" deyip, hakkı yenenlere verilen sus payı veya "bahşiş" muamelesi yapılıyor....!!
Ama , Kavala davası ile HDP kapatma davası , -kallavi dahi osa- bahşişlerle geçiştirilecek boyutları aşıyor,..
Yurttaş hakkını bilmeyiz ama, bildiğimiz kadarı ile ; sayın Erdoğan "kul hakkı yeme" konusunda itikat sahibi..
Kavala veya milyonlarca oy almış parti temsilcilerinin, yöneticilerinin, amerikalı parlak yanaklı rahip kadar- hak ve hukuklarının da gözetilmesi gerekiyor..
Külliyede el parası ile kestane kebabı yapan tuzu kuru danışmanların sırtlarında yumurta küfesi olmayabilir ama, sayın Erdoğan hali hazırda herkesin Cumhurbaşkanı...






Kamil Çebi