Değerli okurlar;
Geçen hafta "Yeni bir lider doğuyor" başlığı ile bir yazı yazdım. Hem çok destek geldi, hemde Sayın İmamoğlu ile ilgili çok eleştiri , yorum yazısı geldi.
Sayın Cüneyt Özdemir köşesinde şöyle yazmış "Kendine oy verenlerle kavga, Fenerbahçe ile kavga, Koç grubu ile kavga, yarım yamalak bir özür... Siyasi bir intiharı canlı izliyoruz. Kara Cumartesi"
klasik bir sözdür biz ülke olarak çok çabuk kahraman yaratıyoruz. En ufak bir hadisede de ,çok çabuk yok ediyoruz, harcıyoruz. Allah muhafaza, bir de vefat ederse arkasından ağlıyoruz, üzülüyoruz, methiyeler düzüyoruz.
30 yıldan fazla bir zamandır, siyasetin içerisinde olan, birisi olarak söylüyorum, Siyasetin okulu yok. Liderliğin okulu da yok. Çok zor yetişiyor ve bu kişiler çok az, nadiren ön plana çıkabiliyorlar. Halk onları tanıyor ve ancak sempati duyuyor, sevebiliyor.
Ekrem Başkan, çok iyi bir siyasetçi, iyi bir lider, iyi bir konuşmacı, akılcı, realist, iyi eğitimli, Cumhuriyet değerlerine ailesi ile beraber, bağlı. Bu özellikler onda var. Cumhuriyet Halk Partisi' nin, uzun zamandır, arayıp da, bulamadığı, bir siyasetçi modelidir. Toplum onda, kendi beklentileri içerisinde aradığı özellikleri buldu. Bazılarını da toplum, kendisi öyle görmek istedi. Bunlar çok normaldir.
Gelelim Trabzonspor, Fenerbahçe, Ali Koç ve(medya) gazeteciler meselelerine;
Ekrem bey Trabzonlu orada doğmuş büyümüş 18 yaşına kadar, kendi köyünde yaşamış. O bölge ve o Şehrin spor kulübü ile duygusal bağları var. Bu bir gerçek. Bu insan, Kadıköy de doğup büyümedi ki ? Bakış açısı doğal olarak, farklı. Fenerbahçe spor kulübüne karşı, farklı bir psikolojiye sahip olduğunu Trabzon spor kulübü yöneticiliği döneminden ,tv lerden biliyoruz. Akıllı bir kişi ve siyasetçidir ,Ekrem bey ! Artık İstanbul un ve İstanbul Spor kulüplerinin, Belediye Başkanıdır. Durumu görüp farkına vardığını düşünüyorum.Hadiselere başka bir açıdan bakmayı, mutlaka deneyecektir. Zaten bir açıklama yaptı "Fenerbahçe lilerin yanındayım" dedi Kendisini geliştirecektir. Daha da ilerisini yapmalıdır. Sarı lacivert kravatı takarak, bir yeni ziyaret yapar, Fenerbahçe kulübüne ve Sayın Başkan'a, gönüllerini alır. İstanbulda ki tüm kulüplerin, bu şehrin Belediye Başkanları ile bağları vardır. Bu da doğrusudur.
Gazeteciler meselesine gelince tüm kesimlere ulaşmak gibi bir iddianız varsa, kişi ve kurum ayıramazsınız. Sen gelme ben seninle konuşmam diyemezsiniz %25 lerden % 50 ve 60 ,70 lere çıkmak istiyorsanız, bu bir gerekliliktir. Toplumun antipati duyduğu, Bazı isimler ile çok samimi gözükmek, elbette tepki çeker.
Ekrem Başkanın ,bunlara dikkat etmesi, daha sakin olması, toplumun , belli lider, Başkan ve kanaat önderleri ile kavga etmemesi , sinirlenmemesi gerekir. Bunları düzelecektir. Biraz zaman verelim. Belki danışman kadrosunu gözden geçirmesi, yenilemesi gerekecektir. Yaşam koçu kullanması gerekecektir .
Bence Türk toplumunda hala kredisi vardır. İlk çıktıklarında, Ecevitler, Demireller, Özallar da, toplumun önünde,siyasette, hatalar yaptılar. Zaman geçtikçe deneyim kazandılar, öğrendiler ve düzelttiler.
Saygılarımla.

Emre Gülener