2002 'de Anayasa Mahkemesi, Erdoğan'ın zamanın TCK 'nın 312 .. maddesinden mahkum olduğu gerekçesi ile "milletvekili seçilme yeterliliğine sahip olmadığını" belirterek ,parti kurucusu olmasının mümkün olmadığına karar vermişti..
Zamanın Yüksek Seçim Kurulu da, paralel bir hükümle, Anayasa'nın milletvekili seçilme yeterliliğini düzenleyen 76. maddesinde yer alan "ideolojik ve anarşik eylemlere katılma" hükmünü gerekçe göstererek, Erdoğan'ın adaylığını kabul etmemişti.
Sonuçta 2002 seçimleri sürecinde Erdoğan'ın siyasi hayatı Anayasa Mahkemesi ve YSK'nun kararları ile kapatılmıştı, tıpkı bugün, Yargıtay Başsavcılığının, CHP İstanbul İl Başkanı Kaftancıoğlunun parti üyeliğini; hükme bağlı "siyasi yasaklılık "kararına dayanarak düşürmüş olması gibi..!!
3 Kasım seçimlerinden hemen sonra, 5 Kasım tarihinde zamanın CHP Genel Başkanı Baykal, Erdoğanı ziyaret etmiş,"kanaatim, bir insanın siyasi suç niteliğinde mahkum olmasının ömür boyu siyasetten mahrum edilmesine gerekçe olmamalıdır" "şahsi" kanaati ile " Erdoğan'ı Türk siyasetine kazandırma faaliyetlerine başlamıştı..!!
Yani, Baykal, kıdemli bir demokrat olarak, Anayasa Mahkemesi ve YSK kararlarının hilafına şahsi kanaatine bağlı bir "demokrasi" iddiasını ortaya koymuştu.
Hemen akabinde, baş döndürücü bir "demokrasi" veya "kuyudan adam çıkartma" trafiği başlamış, Siirt seçimlerinin yenilenmesi kararı alınmış, Anayasa 67, 76, 78 maddeleri ile ilgili, Erdoğanın şahsına münhasır değişiklik teklifleri meclise sunulmuş, araya, "terör eylemi" ibaresi sıkıştırılarak, Anayasa hükmünün arkasından dolanılmış ve bu tek kişilik demokrasi paketi içine, Anayasa'dan , 78'nci madde amir hükmü olan; "ara seçim her seçim döneminde bir defa yapılır ve genel seçimden 30 ay geçmedikçe ara seçime gidilemez" ifadesi de çıkarılarak, Erdoğan, meclise hazır hale getirilmişti..
Zamanın cumhurbaşkanı, Sezer, bu kişiye özel Anayasa değişikliği kanununu veto etmiş fakat, mecliste Akp ve Chp ortaklığının kahramanca direnişi ile, üçte iki çoğunluk sağlanarak, teklif aynen benimsenmiş ve Sezer de onaylamak zorunda kalmıştı..
Devamında, Siirt seçimleri tekrarlanmış, Erdoğan milletvekili seçilmiş, ve Baykal liderliğindeki Chp, böylece, Cumhuriyetimizi demokrasi ile taçlandırma serüveninde ilk merhaleyi başarıyla tamamlamıştı..
Münafıklar, Baykal'ın o dönemdeki gayretinde, Erdoğan ile İstanbul'da baş başa yenen bir yemeğin etkili olduğu dedikodusunu yaymışlardı..
Yakın zaman önce, şaibeli bir dosyaya müdahalesi nedeniyle eleştirilen, zamanın Anayasa Komisyonu Başkanı merhum Burhan Kuzu tutanaklara geçen bir teşekkür konuşması ile Chp'nin demokrasinin önünü açtığını itiraf etmiş ve yönetimini övmüştü..
Dünya siyaset tarihinde tek olan Anayasa ve seçim kanunlarını by pass ederek, kişiye özel anayasa değişikliği ile, demokrasimiz güçlenmiş ve bugüne, "ileri" karakterine doğru yürüyüşüne başlamıştı.
Bugün ileri demokrasinin oldukça olgunlaşmış bir döneminde, Chp İstanbul il Başkanı hakkında, yıllarca önceki tweetleri nedeniyle mahkumiyet kararı verilmiş alelacele " siyasi yasaklılık" hükmü icra edilmiş ve Chp üyeliği düşürülmüş bulunuyor..
Baykal ve yol arkadaşlarının, ileri demokrasi hamlesi ile siyasete kazandırdıkları, Erdoğan'a hakaret iddiası, Chp il Başkanının siyaseten önünü kesmiş görünüyor..
Akp liderliğinin,"yahu bu arkadaşlar, vaktiyle bize güzellik" yapmışlardı , biz de hafif bir "siyasi vefa örneği gösterelim", derdinde olmadığı anlaşılıyor..
Chp'nin light demokrasi anlayışı yanında, Akp' liderliğinde "atı alan üsküdara geçer" sert demokrasi anlayışı hakim.... ve de daha gerçekçi oldukları ortada, demokrasinin şakaya gelmediğini ve de çelik çomak oyunu olmadığını, iyi biliyorlar.
Chp'nin demokrasi sevdası yakın geçmişte de depreşmiş ve , "anayasaya aykırılığına rağmen dokunulmazlıkların geçici olarak kaldırılmasına destek kararı ile Hdp'li siyasetçiler, meclis dışında kalmıştı..
Önümüzdeki seçimde, Erdoğan, Anayasa'nın tartışmalı hükmüne rağmen aday olacak gibi görünüyor, chp sözcüleri bu durumu da dert etmeyeceklerini "ihsas " ettiriyorlar..
Herkes, iktidar mahfillerini , anayasa ve kanunlara uyma konusunda fazla hassas olmadıklarını yazıp söylüyor ama, chp bu yarışta kendini ezdirmeyecek bir pratiğe sahip !!...
Bakalım ileri demokrasimizin bir sonraki adımı nasıl şekillenecek..!!










Canan Kaftancı