"Cadı" kavramı ortaçağ'dan bu yana aykırı kadını tanımlar.. Katolik Kilisesine ters gelen her davranış cadılık kavramı içinde değerlendirilmiş ve bir nevi "sürek avı" konusu haline getirilmiştir.
Engizisyon yargısı Katolik Kilisesinin bir yan kuruluşu olarak, Hıristiyanlık için sapkın olarak kabul edilen her türlü eylemi sorgulamış ve cezalandırmıştır.
Cadılar, için özel bir cadı avı rehberi "Malleus Maleficarum" dahi uygulamada kullanılmıştır..
Engizisyon yargısı, Adaleti değil kendi hakikatinin inşaasını hedeflemiş ve bu amaca göre yargılamalar yapılmıştır.
Bizim Ceza Kanunundaki m. 216 , son zamanlarda subjektif amaçlar için elverişli bir enstrüman olarak işlev görmekte..
Madde kenar başlığı : "halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama.."
birinci fıkrada ; suçun unsurları arasında "kamu güvenliği açısından açık ve yakın bir tehlikenin ortaya çıkması şartı,
son fıkrasında da; halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri, alenen aşağılam suçunun gerçekleşmesi için, "fiilin" kamu barışını bozmaya elverişli olması şartı var..
Burada, kamu güvenliği açısından açık ve yakın bir tehlikenin ortaya çıkması ve ilgi fiilin kamu barışını bozmaya elverişli olması- suç fiilinin tipikliği bakımından nazara alınması gerekli kavramlar.
Dört ay önce bir bar ortamında kastı aşan bir sözün; kamu güvenliği açısından nasıl bir açık ve yakın tehlike ortaya çıkardığı veya ,
dini değerleri alenen aşağılama bakımından -kamu düzenini bozmaya elverişli olduğu -hususunun sübutunu ortaya koymak , trol yaygaralarından daha elverişli bir izaha muhtaç..
Cumhurbaşkanı da zaman zaman coşuyor, asabiyeti nüksediyor, yakın zaman önce, yaklaşık bir kaç milyonu kapsayan, gezi hareketi destekçilerine topluca "çürük, sürtük" gibi sıfatları reva gördü,.
Kendisi bu ülkede aynı zamanda ordunun da başkomutanı, onun halkın bir kısmını dışlamasının bedeli , kamu güvenliği/barışı bakımından ,elinde mikrofonla şarkı sözleyen bir sanatçının sözlerinden daha ağır sonuçlar doğurabilir..
Gülşen, aykırı (munis olmayan) bir sanatçı, reaksiyoner tavırları da var..hani bizim halk dilimizde de "cadı" sayılabilecek kızlardan, Sedef Kabaş ta öyle, dillerinde kemik yok..
Ama biraz aykırı sözler söylüyorlar diye tutuklanmaları; söylediklerinden daha ziyade "kamu barışı "bakımından mahzurlu..
Sonuç olarak, Türk yargısı Adaletin tesisi için yüzbinlerce içtihat üretmiş bir geleneğe sahiptir.. geçici sapmalar değerine gölge düşüremez, ama yanlıştan da çabuk dönme zorunluluğu vardır...






Gülşen Kabaş