Cumhuriyet tarihi boyunca silahlı kuvvetlerde üç üstün hizmet ve feragat madalyalı tek asker, sonra avukat, kritik davalarda devlet ricali, büyük sermaye ile iç içe, fetö kumpasında senelerce mapusluk , v.s
2002 Aralık ayında, katledilen bilim insanı Hablemitoğlu'nun dosyası senelerce tozlu raflarda adeta demlenmeye bırakıldı, sonra hidayete erildi, önce "iddiaya göre" bir suç ortağı yurt dışında yakalandı, itirafta bulundu, ve arkadan da Levent Göktaş organizatör/müşevvik fail ilan edildi, kaçağa çıktı ve sürek avı başladı.. Kırmızı bülten çıkarıldı .takibe alındı...
Önceki gün , sınırımıza nerdeyse metrelerle ölçülebilecek bir uzaklıkta , Bulgaristanda yakalandı, bir örgüt üyesi(iddiaya göre) hala kaçak..
Yargı erki ; liberal/iktidar ortaklığında cemaate ciro edildiğinden bu yana bütün yargı süreçleri enfekte olmuş vaziyette.
20 sene sonra , gizemli avukat fetö mağduru, TSK'nin tek üç madalyalı efsane komutanı ;, yakın tarihte, herkesin okkaladığı fetö deccaline kılıç çekmiş yurtsever bir bilim adamını pusu kurarak katletmekle suçlanıyor..
Narco dizilerindeki senaryolar daha anlaşılır.. o filimleri çeken sinamacılara bu hikayeyi anlatsan, "bu bizi aşar, filmi senaryoyu yazanlar çeksin " derler..!!
"At izi it izine karışmış " deyimi , kenarından kıyısından, duruma belki mütevazı bir katkı yapabilir.....
Ergenekon kumpaslarından ağzı yanmış millet bu teraneyi üfleyerek mi yoksa kaşıklayarak mı yer , zaman gösterecek..
Bulgaristandaki ilk duruşmadan görüntüler , bir ayı tuzağına fener tutuyor gibi,
Hakkında herhangi bir hüküm yok, Bulgaristanda , kaçak girişten başka suç işlememiş, avukat, emekli albayı, ellerinden kelepçelemek yetmemiş, ayaklarından demire vurmuşlar , o vaziyette "kasıtlı olarak" düz ayak bir yerde sorgulamak yerine , tek tek merdivenlerden çıkartıp, filme çekiyorlar , eziyet ediyorlar.. ... 40 gün geçici olarak gözaltında kalacak..
Haline bakınca , Silivrideki günlerini arar gibi...!! biz de Bulgarları Edirnede el bebek gül bebek ağırlıyoruz...
Dış işlerine bakarsan , neredeyse Nato'yu idare ediyorlar, burnumuzun dibinde, zincire vurulup horlanan bir eski askeri, kendi yargımızın takdirine alacak bir diplomasi yürütemiyorlar,
o asker ki, terörist başını hem Suriyeden çıkaran hem de Kenyadan getiren , operasyonlarda bulunmuış..
Süleyman Şah türbesini yerinden edenler kahraman muamelesi görürken, suçlu ,suçsuz belirsiz, ama henüz teknik anlamda sanık bile değil, şüpheli, Bulgarın insafına bırakılıyor..
Madalyaların da mı hatırı yok...!!





Adem Çakıcı