Üç Temmuzda Fenerbahçe başkanı ve bazı yöneticileri gözaltına alındı,soruşturma sürecinde tutuklandılar ve haklarında örgütlü olarak suç işlemekten iddianame hazırlandı ve özel yetkili Mahkeme iddianameyi kabul etti,ilk duruşma 14 şubat tarihinde(sevgililer günü)yapılacak. İddaname,vahim suçlamaları ihtiva ediyor,bu suçlamalar nedeniyle,FB'nin şampiyonluk ünvanı elinden alındı ve Şampiyonlar liginde Türkiye'yi temsil etmesine izin verilmedi.

Türkiye Futbol Federasyonu liglerin başlama tarihini erteledi,fikstür yeniden düzenlendi ve maçlar başladı,TFF etik kurulu dosyayı inceledi ve bir rapor oluşturuldu ,daha sonra profesyonel disiplin kurulu idari cezalı süreci için yetkilendirdi. UEFA ile temaslar yapıldı,netice alınamadı,Fenerbahçe CAS (spor Mahkemesi)nde TFF ve UEFA adına tazminat davası açtı, Kulüpler birliği ve yayın kuruluşu devreye girdi, özellikle Fenerbahçe hakkında, yürürlükte olan Talimatname'nin 58'nci maddesinin uygulanmasına(küme düşürme)( yayıncı kuruluşun gelirleri ve dolayısı ile kulüplerin havuzdan alacağı payın azalacağı nedenleri ile) muhalefet ettiler.Federasyon bu süreçte ,iddianamenin açıklanmasını bekleyerek,sorunu zamana yaydı ve bu güne kadar herhangi bir uygulama yapmadı,En son,UEFA yetkilileri ile, Nyon'daki merkezlerinde görüştü ve çözüm önerisiolarak,olağanüstü genel kurulda talimatnamenin 58'nci maddesinin değiştirilerek bir defaya mahsus olarak küme düşme cezasının uygulanmaması,puan silme cezası uygulaması yapılması ve bu sezon Avrupa kupalarına katılmamayı önerdi,UEFA,anlaşıldığı kadarı ile, biz Federasyonların ulusal ölçekte uyguladığı müeyyidelere karışmayız,kendi takdirinizdir mealinde bir cevap verdi,Galatasaray (UEFA'nın her ne halde Türkiyenin her seviyede temsilinin yasaklayacağını öngördüğü için) ve bu tarz bir cevabın herhangi bir güvencesi olmadığını ve yazılı bir garanti gerektiğini ileri sürdü,UEFA'nin bu cevabını TFF kulüpler birliği ile toplanarak değerlendirdi ve FB yöneticilerinin açıklamalarından anlaşıldığı kadarı ile özellikle FB tarafından çözüm önerileri kabul edilmedi.. Gelinen noktada özet olarak;

Fenerbahçe,Başkanı suçlandıktan sonra gerekli temasları yapıp kendini UEFA nezdinde anlatmak yerine ,UEFA 'ya ve TFF'na dava açmayı tercih etti,UEFA ve FİFA'nın dünya futbolunun tartışılmaz patronları olduğu konusunda içerden de yapılan uyarıları (Ali Şen özellikle) da göz ardı ederek yasal seviyede hak arama konusunda erken pozisyon aldı. Cenevre ve İsviçre Hukukunu da çok iyi bilen prof.Dr. Haluk Burcuoğlu gibi yetkin ve kulübün içinden bir hukukçunun varlığına rağmen UEFA yı karşısına aldı.Küme düşürülmeleri içinFederasyondan talepte bulundu ve değiştirilmek istenen 58'nci maddenin tatbikini istedi. Başkan ,suçsuz olduğunu iddia ediyor, talimatnamenin değiştirilmesine karşı çıkıyor. Duruşma gününü işaret ediyor Federasyon önerilerine olur vermenin suçu kabul etmek olduğunu ve bütün bu sürecin faturasının FB'ye çıkarılacağınını öngörüyor.

Yayıncı kuruluş ve kulüpler birliğinin mevcut düzende zarar görmeden devamını sağlamak ve çözüm adına Fenerbahçenin kurban edileceği yargısı FB de yerleşmiş gözüküyor. Fenerbahçe puan silinmesini kabul etmeyerek, mevcut pozisyonundan geridönmeyeceğini açıkladı,bu davranışın sonucu olarak CAS'taki davasını da geri çekmeyeceği anlaşılıyor,ya aklanacak ve süreci ters yüz edecek, ya da yargı kararına ve CAS-spor mahkemesi kararına boyun eğecek.

Türk futbolunun marka değerinin düştüğü ileri sürülüyor, bu değeri yeniden yükseltmek için Türk futbolunun ulu çınarının risk alması doğrudur,yiğit düştüğü yerden kalkar.
Türk futbolunun marka değeri yanında Fenerbahçe camiasının marka değeri de göz ardı edilmemelidir.

İstanbul,20 Ocak 2011



S.Ö