booked.net
 
 

 

Damat

 Nereden çıktı bu Ersan Şen? - 05/03/2023





ERCAN ERDEM
E-Posta
Bu platformun baş köşesinde “İttifaklar İttifakı” başlıklı bir yazı yazmıştım ve hala duruyor, değiştirmiyorum. İsteyen onu okuyup yaklaşık 6 ay önce söylediklerimi görebilir. 6 ay önce yazdığım yazının son paragrafında “Hukuk ve güçler ayrılığından bahsedince aklıma nedense Sayın Ersan Şen geldi, neden acaba? diyerek sayın Şen’in kulaklarını da çınlatmış olalım. Hayırdır inşallah.” demiş ve sayın Şen’in Cumhurbaşkanlığı adaylığına vurgu yapmıştım.
Dün akşam, Haber Türk televizyonun da bu konu ortaya atıldı ve bizzat Sayın Ersan ŞEN “istenirsem, halk isterse, kaçmam aday olurum.” dedi. Sonrasında sayın Ahat Andican’ın şaşkın bakışlarıyla alt yazı ile Sayın Meral Akşener’in “görüşelim” dediği yazıldı. Olur mu? Bana göre olur. Tutar mı? tutar. “Duman” ve gençlik destekli bir kampanyayla çok şey olabilir. Son olaylar da bana, sanki Ersan Şen’in lehine gibi görünüyor. Sayın Şen milliyetçi, tipte ancak demokrat sol tarafı da olan, adalet ve eşitlik arayan birisi. Ülkeyi bu hale getirenlerle çok iyi mücadele edebilecek, pabuç bırakmayacak bir kişilik. Allah yolunu açık etsin diyerek şimdilik bırakayım.
Şimdi Şubat ayının 2. Yarısı ve 4 Mart 2023 arası olan gelişmeleri kendi penceremden özetlemek isterim. İsteyenler Yukarıda Ersan Şen için yazdıklarımla birleştirerek yeni senaryolar çıkarabilirler.
Fazla geriye gitmeye gerek yok. 27 Şubat 2023 günü Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ve Sayın Meral Akşener, Akşener’in evinde görüştüler (basından) yaklaşık 2 saat süren bu toplantıda güya 2 Mart günü yapılacak 6lı masa toplantısı görüşülmüş. 6 lı masa toplantısı sonucunda olanlar tüm farklı kulis bilgileriyle ortada. Yani Meral hanımefendi kalktı/kaldırıldı falan filan.
Dün akşam ki haber Türk programında dikkatli olan Ersan Şen bir konuya dikkat çekti, dedi ki; “toplantı sonrası sayın Akşener partisini topladı ve kısa bir toplantı sonucu hemen açıklama yaptı” dedi ve ekledi “ancak, bu açıklamayı sayın Akşener kağıttan okudu ve yaklaşık 11 dakika sürdü” diye de vurguladı. Böylece bu açıklamanın çok önceden hazırlanmış olması gerektiğine dikkat çekti.
Bu incelik beni şu noktaya götürüyor. Sayın Akşener ve Kılıçdaroğlu, Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığı konusunda anlaştılar. Ancak yürürlük yöntemi farklı. Şöyle, olabileceğini iyimserlikle düşünüyorum;
Sayın Akşener Sayın KILIÇDAROĞLU için, “Kendisine herhalde ölünceye kadar şükran duyacağım. Ben sülaleme Sayın Kılıçdaroğlu’nu çocuklarıyla beraber vasiyet ettim. Başlarına bir şey gelirse bendedir, bizdedir.” dedi. Bu kadar yakınlık duyulan birisiyle işleri böyle bozmak zor olabilir. Onun için, bu iş kurgulanmış diyorum. Fazla mı komplo teorisi kokuyor onu da bilmiyorum.
27 şubat öncesi bazıları bu işleri kurguladı ve Kılıçdaroğlu ile Akşener son rötuşları yaparak rollerini 27 Şubat görüşmesinde kesinleştirdiler ve oynamaya başladılar.
Durumu düşünün, İYİP bir milliyetçi parti çoğunluğu MHP’den kopma. İçindekiler CHP’den rahatsız. CHP sol, bir parti İYİP den rahatsız. Bu rahatsızlıklar İBB de su yüzüne çıkmış.
Millet ittifakındaki diğer partilerin oy oranlarının düşük olduğu söyleniyor.
Millet ittifakı Cumhur ittifakı tabanından oy kapmalı ki iktidar olabilsin.
İYİP nin CHP bağlantısı nedeniyle MHP den ve AKP den bazıları kopup İYİP ye gelmiyorlar.
Keza Millet ittifakının bu Sol, Milliyetçi karışımından dolayı, HDP ve diğer bazı kitleler de CHP ye gelmiyor. Hatta İYİP ve Akşener “HDP nin olduğu masada biz olmayız” diyorlar. HDP siz bu değişim olmuyor.
Ayrıca, CHP içinde Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nu istediğinden/istemediğinden kendi ikballeri için Cumhurbaşkanlığına iten çok kişi var. Yani sayın Kılıçdaroğlu istese de kolay çekilemez örgüt baskısı var.
İYİP de ise Kemal Kılıçdaroğlu’nu istemeyen ve Akşener’i kabul etmemeye zorlayan kaşarlı çok kişi var. Kısaca bu ayrışma ya gerçek veya kurguyla olacaktı. Bu durum, bir kaybet/kaybet olayında bıçak sırtında giderken kazan/kazan olayına dönüşebilir. Durum AKP ye yarar derken Türkiye’nin Kurtuluşu olarak diğer tarafa yarar hale dönüşebilir.
Her ne kadar, CHP ve diğer partiler, Sayın Akşener’in Hüseyin Baş’ın babası Haydar Baş’tan kalan Bağımsız Türkiye partisini de masaya davet edip kabul ettirmesi olayına hayır diyerek reddettiler ve gerekçe olarak “bizler bu zamana kadar çok ilerledik bu saatten sonra masaya ortak kimseyi alamayız, ancak destek verebilirler.” Mealinde bir açıklama yapmışlardı. Ancak şimdi görüyoruz ki, CHP masayı büyütmekten bahsediyor. Neymiş, demek ki doğru olan masayı mümkün olduğunca sistematik ve adaletli bir sistemle büyütmekmiş. Bunları “28 Ağustos 2022 tarihindeki “İttifaklar ittifakı” başlıklı yazımda yazdım ve yazı yerinde.
Şimdi gelinen noktada barışma ve geriye dönüşler olmazsa belki de bu hissettiğim, “komplo teorisi” lezzetinde oluşan bu yeni hal, hayırlı olabilir.
İYİP kendine sayın Baş gibi bazı yakın partiler alarak bir ittifak kurup bir başkan adayı çıkaracak, belki bu kişi İYİP kaşarlarının engellemelerine rağmen Sayın Ersan Şen olacak.
CHP de HDP, İP, ve bazı diğer partilerle ve hatta Muharrem İnce’nin memleket partisi de dahil olmak üzere masayı büyüterek Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı adaylığıyla yola devam edecek. Dün gece televizyonlarda açıklanan kulis bilgilerine göre zaten CHP diğer partilere kendi listelerinden bazı ödünler ve bazılarına bakanlık sözü vermiş deniyor.!
Cumhur İttifakı dışındaki diğer ittifaklar, aralarında bir “ittifaklar, ittifakı” yaparak bu seçimi kazanabilirler, kazanabilirler diyorum ancak şartım var.
Şartım “DEMOKRATİK BİR SEÇİM” dir. Sandıkla gelenlerin sandıkla gitmesi için seçimlerin demokrasi ayıplı olmaması gerekli.
Bir başka deyişle; Güçler ayrılığı prensibinden uzak bir güçler birliği tesis edilmiş ise ve tesisi, tüm kuvvetler ile yargı ve özellikle YSK nu da kapsıyorsa itiraz yolu kapalı bir “seçim sonucu, şudur;……” dayatmasıyla karşı karşıya kalmak bizi çok daha gerilere götürür.
Ben bu, senaryomtrak, teoriyi, insanları iyi niyetli düşünerek derledim. Beni fazla naif ve hatta salaklık düzeyinde bulabilirsiniz. Bu işlerin değişik ahlaksız tekliflerle de olabileceğini tahmin etmeme rağmen bunları kimseye yakıştıramadığım için böyle iyimser bir bakış açısıyla yazdım, biline. Keşke bu senaryo gerçek olabilse, şer karşısında herkesin birleştiği ve en optimum sistemi aradıkları ortaya çıkar. Her şeye rağmen sayın Kılıçdaroğlu'nun Millet İttifakı Cumhurbaşkanlığı adaylığını kutluyorum ve hayırlı olmasını diliyorum. Yarın, 6 Mart pazartesi açıklanacak herhalde. Bu şekilde sayın Kılıçdaroğlu'nun şansının daha da artabileceğini düşünüyorum
Hayırlı haftalar dilerim.



ERCAN ERDEM


YORUM YAPIN SÖZ SİZDE!

Adınız (Yorumda görünecek) :
Başlık :
Yorumunuz :
Güvenlik Kodu :    
 



Bu köşenin diğer yazıları;




AnasayfaAnasayfa Köşe YazarlarıKöşe Yazarları Bize UlaşınBize Ulaşın RssRss
Maxiva


Nettehaber'i Twitter'da kişi takip ediyor.