Külliyeden talimat aldığı söylenen Akp'nin ; "hayati tehlike " oluşturdukları gerekçesi ile !!".. sokak köpeklerinin uyutulması ile sonuçlanacak.." bir yasa hazırlığı içinde oldukları söyleniyor..
Özetle ,"belli bir süre içinde sahiplenmeyen" hayvanlar "itlaf" edilecek..
Tarihsel süreçte "yasa"nın -ideal olarak- etik amacı; toplumsal adaleti tesis etmektir..
Yasalar , toplumsal iradenin ürünüdürler, ve konuları bakımından mutlaka , insancıl bir amacı hedeflerler..
İnsancıl amaç, "İnsancıl Hukuk"'un öngördüğü gibi , sadece insanları değil, bütün canlıları ve zaman bakımından "savaş" süreçlerini de kapsar..
Yasama düzeni, son zamanlarda sürekli olarak kalite kaybı içinde, "yok kanun, yap kanun" pervasızlığı ile icra-i sanat eyliyor..!!
Münferit vakıalar gerekçe gösterilerek, herhangi bir canlı türüne" sahiplenilmemiş de olsa !!" ömür biçilemez, hele hele uyutma "öldürme" eylemi meşrulaştırılarak, "Kanun " konusu yapılamaz.
Dünyadaki bütün canlılar, "yaratılmışlar" olarak bir kader sürecinde ömürlerini sürdürmek hakkına sahiptirler..
Yaşama Hakkı sadece insanların tekelinde olan bir hak kategorisi değildir..
Yasama tasarrufu ile, kerameti kendinden, takdiren kati bir süre verip, sonucunda can alma fiili suçtur ve yasa konusu olduğu için meşruiyet kazanamaz..
Son seçimlerden sonra, milletin iradesini ne kadar temsil ettikleri tartışmalı olanların, hiç şüphe yok ki, yaradanın iradesi yerine, kendi iradelerini koyma cüretleri, neredeyse "şirk" koşmaktır..
Devletin görevi çare bulmaktır, ölüm kalım üzerinden yapılacak pazarlık yasaları, olsa olsa yeni bir " 1910 yılında,Hayırsız ada/Sivriada'da sürgün ile ölüme terkedilen 80.000 sokak köpeği" utancını doğurur..
Bu kadar sene sonra, savunmasız canlıları sürgün ile itlaf etmekten , iğne ile katletme aşamasına gelmiş olmanın utancını bu toplumun hafızasına yükleyenler için "vebal"ağır olur..


Sevim Çalışkan