Dışişleri Teşkilatını Güçlendirme Vakfı Kanun Teklifi TBMM Genel Kurulunda kabul edildi.
Kanuna göre, Vakfın faaliyetleri; "her türlü taşınmaz alımı, satımı kiralaması, inşaası, gerektiğinde bunların kısmen veya tamamen kullanımının bakanlığa bırakılması, her türlü taşıt aracı alınıp, kiralanması, gerektiğinde bakanlığa tahsisi, yüksek öğrenim kurulu kurulması, personelin niteliklerinin ve temsil kabiliyetlerinin geliştirilmesi, desteklenmesi ,ayni ve nakdi, fikri ve sınai her türlü hakkın ve alacağın trampası, ipotek edilmesi ve benzeri tasarruflar," olarak tanımlanıyor..
Özetle , amacı belirli bir Vakıf olmaktan ziyade , her türlü ticari iş , vakıf şemsiyesi altında "hizmete amade" olarak düzenlenmiş..!!
Yurt içinde ve dışında bütün kamu kaynaklarını, her türlü vakıf nam organizasyonlara tahsis edip, ülkeyi bir yandaş vakıf cenneti haline getirenler, bu sefer, Türkiyenin en köklü dış ilişkiler kurumu olan Dış İşleri Bakanlığına el atmaya hazırlanıyorlar.
Dış İşleri Bakanlığı, son zamanlarda, akp iltisaklı her türlü insan unsuru ile donatılmış vaziyette..
Asırlık Bakanlığın yetişmiş kadrolarını, "monşer" aşağılaması ile kızağa çekenler, partili/siyasetçi ağırlıklı kadrolaşmayı dünyanın bütün coğrafyalarına yaydılar..
Bu siyasetçi/ diplomat unsurlar, bu vakıf eliyle, Bakanlık bünyesinde , Vakfın her türlü ticari faaliyetine de yardımcı olabilecekler...
Maksat unsuru bu nedenle geniş tutulmuş, ülkede yüzlerce üniversite ve ayrıca bakanlık bünyesinde akademik seviyede personel yetiştiren bir kurum olmasına rağmen ayrıca yüksek öğrenim kurumu da kurabilecekler..
Bu nasıl bir hizmet aşkıdır, bu kanunla, Osmanlıdan bu yana çok önemli bir geleneğe sahip olan bakanlığın yurt dışı temsilciliklerinin kapısında "döviz bürosu" da açılabilecek mi....??.!!!
Akp, siyaseten tıkandıkça , "zihni sinir" projeleri gibi çareler ile yol almaya çalışıyor ama, devlet ciddiyetini zedeleyecek bu tutumla , önce kendisine zarar verebilme tehlikesi ile karşı karşıya ..

Sevim Çalışkan