Özerklik hayali," nerde o yoğurdun bolluğu" !! - 07/04/2014 |
|||||||||
Tweetle |
|||||||||
AKP'nin dolaylı olarak desteklediği ırkçı siyasetin dilinden düşürmediğ iki husus var, demokrasi ve demokratik özerklik, bir ara iyice coşup ortadadoğu kürt halkları için demokratik konfederasyon hayalini pompaladılar, şimdilerde, en kolay lokma gibi gördükleri Türkiyede, bölgede özerklik inşaası hayalini kuruyorlar, suriyedeki ırkçı siyaset, Esad kılavuzluğunda, sözde kantonal bir yapıyı ilan etti, iç savaşın gidişatına göre dümen tutuyorlar. Türkiye sınırları içinde de, Rojovadaki düzene özenip kantonlar icat etmeyi düşündülerse de şimdilik özerklik üzerinden ahkam kesiyorlar... Kürtçü siyasetin temel sorunu elitist oluşu , sürekli buyurgan bir tavır sergilemesi ve maksimalist tezleri. Kemalist cumhuriyete izafe etmeye çalıştıkları seçkincı ve otoriter siyaset bugünün feodal kürtçü siyasetin yaşam biçimi oldu,ordu karşıtı söylemlerinin, ordu vesayetine dair eleştirilerin kendi siyaset pratiklerinde hiç bir karşılığı yok, dünyada mevcuti paramiliter/siyasi oluşumlar içinde en ortadoks emir komuta zinciri içinde siyaset yapıyorlar.. imralının ağzına bakarak kürt halkının geleceğine ipotek koyuyorlar, hiçbir çoğulcu renge izin vermiyorlar, demokratik kalite bakımından akp ile özdeşleşmiş vaziyetteler, tek adamlar, yakın adamlar, silahlı adamlar, lafa gelince demokrasi, demokratik özerklik v.s, yerel yönetimlerde icraat değil kaba siyaset yapıyorlar, dağın vesayetinden çıkamıyorlar, demokrasiiyi ucubeleştirmekte birbirleriyle yarışıyorlar,bir de bu anlayışlarını Türkiyenin diğer bölgelerine de model olarak öneriyorlar, Irakta kanlı bir işgale destek vermenin karşılığında bölgesel yönetim elde ettiler, suriyede kanlı bir iç savaşta diktatörün yanında yer aldılar, Türkiyede ise, mevcut demokrasiden nasıl haraç alırız hesabı içinde özerklik hülyalarına dalıyorlar.. bölge dışında, kaynaşma tamam, kimse kimsenin ırk özellikleri ilgili değil, ama siyaseten "kaşıma" yapanlar gerilim üretiyorlar, barış içinde bir arada yaşama çok evvelden tasarlanmış ve başarılmaya yüz tutmuş bir proje iken, katliamlarla sabote edildi, Esas barış süreci, cumhuriyetin öngördüğü, sınıfsız imtiyazsız kaynaşmış kitle olma süreciydi, şimdiki gibi sentetik değil, hakiki, insan dayanan, silaha dayanmayan, tarihi birlikteliği öne çıkaran, ayrıştırmaya karşı çıkan,.. gelinen noktada, bazıları bu kadar önemli bir müktesebatı olan birlikte yaşama hedefi üzerine , özerklik, mutasyona uğramış demokrasi iddiaları ile taklit seneryolar yazmaya çalışıyorlar, ne yazık ki boşa zaman kaybediyorlar.. ..
Leyla Batuhan |
|||||||||
|