Siyasette av denilince eski tarihte “cadı avları “,
yakın tarihte ise “Komünist” avları hatırlanır.
Cadı avları döneminde “cadı “ olduğundan şüphelenenler odun ateşinde yakıldı.
Komünist avları ABD’de bir dönem bir senatörün ismi ile anılan muhalif ler için sürek avına dönüşmüştü.
Siyasiler, sanatçılar, kanaat önderleri bu sürek avının avları olmuşlardı.
Hayatları karartıldı.
Bugün Türkiye’de adı ne konulursa konulsun muhalif kimlikler hakkında ciddi bir süreç işletiliyor.
Yargının sensörleri muhaliflere son derece hassas.
Kürsüde muhalif bir söylem söz konusu olursa, kürsüden inmeden soruşturma süreci işlemeye başlıyor.
Herhangi bir söyleşi, muhatabın rızasına dayalı olsa bile, Yargı görevi yapanı etkileme suçu kapsamına alınıyor.
Son zamanların modası, zamansız veya zamana çok dayanıklı eylemler!!, seçiliyor ve hükümete isyan suçundan tutuklu yargılamalar başlatılıyor..
Bu dönem böyle yaşanacak.
Uzun zamandır işaretleri vardı.
Siyasal muhalefet algılayamadı halen de "Godot"’yu bekler gibi sandık bekliyor,,
“Armut piş, ağzıma düş” iyimserliği ile iktidarın önlerine adeta bir ahçı tabağı ile gelmesini bekliyorlar...!!!


Mahinur Yaralı